Tarih, bazı şehirlerin yüreğinde bambaşka bir gururu saklar. Balıkesir için o tarih 6 Eylül 1922’dir. Bugün, yalnızca bir şehrin değil, topyekûn bir milletin iradesinin, azminin ve bağımsızlık sevdasının sembolüdür.
Kurtuluş Savaşı’nın en çetin yıllarında Balıkesir halkı, işgale boyun eğmemiş; Kuvâ-yi Milliye’nin kalbinin attığı yerlerden biri olmuştur. O günlerde genç yaşlı, kadın erkek herkes, vatan toprağı için omuz omuza mücadele etmişti. Düşman işgali altında yaşamanın onur kırıcı ağırlığını reddeden bu şehir, kendi evlatlarının cesaretiyle yeniden ayağa kalktı.
Kurtuluş, yalnızca düşmanın çekilip gitmesi değildi. Aynı zamanda Balıkesir’in sokaklarına yeniden umut tohumlarının serpilmesi, ezanların özgürce okunması, bayrağın gökyüzünde dalgalanmasıydı. Yıkık evler yeniden inşa edildi, küllerinden doğan bir şehrin hikâyesi yazıldı.
Bugün bizlere düşen görev, o günün ruhunu unutmamak. Balıkesir’in kurtuluşunu sadece bir tarih sayfasında değil, yüreklerimizde yaşatmak. Çünkü özgürlük, bize miras kalmış en değerli emanettir. O gün atılan her adım, bugün nefes aldığımız özgür havanın teminatıdır.
6 Eylül, Balıkesir için bir bayramdır. Bu bayram, sadece geçmişin kahramanlarını anmak için değil; geleceğe umutla bakabilmek için de kutlanır. Çünkü bu şehir, direnişin ve özgürlüğün simgesi olarak daima tarih sahnesinde yerini alacaktır.
Kısacası, Balıkesir’in kurtuluşu bir şehrin değil, bir milletin onur günüdür. Ve biz, bu onuru taşımaya devam ettikçe bağımsızlığımız da sonsuza kadar yaşayacaktır.
YORUMLAR