Her kuş güzel öter ama bazıları başka türlü konuşur. Bazı kuşlar, sadece melodik sesleriyle değil, zekâsıyla da büyüler. İşte tam da bu noktada karşımıza Kea çıkar. Yeni Zelanda’nın Güney Alpleri’nde yaşayan bu dağ papağanı, doğanın sessiz filozoflarından biri gibi. Rüzgârın izini sürer, taşların altını yoklar ve gözlerinin içine baktığınızda neredeyse size gülümser. Çünkü Kea yalnızca bir kuş değil; aynı zamanda bir bilgedir.
Kea, dünya üzerindeki en zeki kuş türlerinden biri olarak bilinir. Araştırmacılar onun problem çözme becerileri karşısında hayranlıklarını gizleyemez. Hatta bu kuş, laboratuvar ortamında test edilen bulmacaları zekice çözüp, ödülüne ulaşmak için yaratıcı yollar bile geliştiriyor. Ama Kea’nın zekâsı yalnızca bilimsel deneylerde değil, doğanın tam kalbinde de kendini gösteriyor.
Karavan lastiklerini gagalayan, turistlerin sırt çantalarını açıp içini karıştıran, kayak merkezlerinde lift durduracak kadar sistemi kurcalayan bir kuş düşünün. Bu davranışlar elbette yaramazlık gibi görünse de, aslında yüksek seviyede bir bilişsel yeteneği gösteriyor. Kea merak eder, keşfeder, öğrenir ve çoğu zaman eğlenir.
Ne var ki bu sıra dışı zekâ, Kea’yı herkes için sevimli yapmıyor. Özellikle çiftçilerle arası pek iyi değil. Zaman zaman koyunların sırtını gagaladığına dair raporlar bile var. Bu yüzden ne yazık ki yıllar boyunca ‘zararlı tür’ ilan edilip katledildi. Oysa bu kuşu anlamak, onunla kavga etmekten çok daha akıllıca olmaz mıydı?
Kea, yaşadığı yüksek rakımlı dağların zorlu koşullarına uyum sağlamış bir canlı. Soğuk, rüzgâr, kar onun yaşamının bir parçası. Rengârenk tüylerinin altındaki o zeytin yeşili tonda gizlenmiş parlak turuncular, güneş ışığı altında ortaya çıkar ve izleyenleri büyüler. Adeta bir sır saklıdır bu kuşun kanatlarında.
Doğayla insan arasında köprü kuran canlılardır bazı hayvanlar. Kea da onlardan biri. Hem doğanın mucizesi, hem zekânın simgesi. Belki de bize anlatmak istediği şudur: “Dünya sadece güçlü olanların değil, düşünenlerin de yeridir.”
Eğer yolunuz bir gün Yeni Zelanda’nın Güney Alplerine düşerse, sessizce gökyüzüne bakın. Belki bir Kea geçer oradan. Ve belki de insanlık olarak, onun dünyasından bir şeyler öğrenmeye cesaret ederiz.
YORUMLAR