Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Haber Merkezi

SAĞLIK DOSTU “KIRMIZI TURP”

Yenilebilen bir sebze kökü olan turp, brokoli ve karnabaharın da yer aldığı Brassicaceae ailesinden gelmektedir. Kırmızı turp ve siyah turp ülkemizde en sık tüketilen türleridir. Bunların dışında mor, sarı, pembe ve beyaz gibi pek çok turp türü bulunur. Bilimsel adı Raphanus Sativa olan kırmızı turp, ehlileştirilmiş ve ekimi yapılan ana turp tipidir. Anavatanı ise Asya topraklarıdır. Tüm dünyaya Asya topraklarından yayılan turpun Avrupa topraklarına ulaşması ve tüketilmesi 16. yüzyılda gerçekleşti.

Sağlığa pek çok faydası bulunan turp 2 bin 500 yıl önce Eski Yunanlılar ve Romalılar tarafından hem bir besin maddesi olarak hem de tıbbi amaçlar için kullanılırdı. Ayurveda ve Geleneksel Çin Tıbbında turp ateş, boğaz ağrısı, safra hastalıkları ve enfeksiyon gibi sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılırdı.

Turpun baharatlı sayılabilecek, kütür kütür yapılı kökünün yanı sıra yeşil yaprakları da yenilebilir. 100 gram 1 grama yakın yağ ve 12 kalori bulunur. C vitamininden zengin olan kırmızı turp güçlü antioksidan özelliğe sahiptir. Bu sayede vücudunuzun serbest radikallerle mücadele etmesine katkıda bulunur. Hücre hasarını önleyerek yaşlanma karşıtı etki gösterir. C vitamini aynı zamanda cildiniz ve kan damarlarınız için gerekli olan kolajen oluşumu için katkı sağlar. Kırmızı turpta bunların yanı sıra az miktarda Kalsiyum, K vitamini, B3 vitamini, B6 vitamini, fosfor, potasyum, magnezyum, bakır, çinko, manganez, B2 vitamini, sodyum ve folik asit de bulunur.

Kırmızı turpun kökü kadar yaprakları da sağlığınıza önemli katkılarda bulunur. Hatta turp yaprağı turpun kökünden çok daha besleyicidir bile diyebiliriz. Turp yapraklarında kökünden daha fazla protein ve lif bulunur. Yapraklarda en fazla bulunan mineral ise kalsiyumdur. Turp yapraklarında köküne oranla 4 kat daha fazla antioksidan etki bulunur.

Turp, glisemik indeksi düşük bir bitkidir. Bu nedenle kan şekerini yükseltmez. İnsülin direncine karşı kalkan görevi görür. Turpun içerisinde kan şekerini düzenlemeye katkıda bulunan glukozinolat ve izotiyosiyanat bileşikleri bulunur.  Aynı zamanda turp yemek adiponektin hormonunuzu artırır. Bu hormonun artması insülin direncine karşı sizi koruyabilir.

Turp ailesinden gelen bitkiler su ile pişirildiğinde kansere neden olan maddelerin atılmasını ve tümör oluşmasını önleyebilir. Bir araştırmaya göre turp kökünün bazı kanser hücrelerinin ölümüne katkıda bulunabilir.

Lifli yapısı sayesinde turp sindirim sisteminizi rahatlatır, kabızlığı önlemeye yardımcı olur. 2008 yılında hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre özellikle turp yapraklarının sindirimi rahatlattığını ortaya koydu.

Yapısında kükürtlü bileşenler bulunan turp yaprakları mide enfeksiyonunu engellerken ishale karşı faydalı etki gösteriyor.

 

Turp, hayati organlarımızdan biri olan karaciğer sağlığı açısından da önemli katkıları olan bir besindir. Turp tüketmek karaciğer detoksuna katkıda bulunur, hasarın giderilmesine yardımcı olur. Böbreklerdeki toksinlerin atılması için de etkili bir besindir.

Turpun yapısında bol miktarda antioksidan, potasyum ve kalsiyum bulunur. Bu besinler sayesinde kalp hastalığına yakalanma ve yüksek tansiyon riskiniz, düşürebilirsiniz. Yüksek tansiyon riskinin azalması doğal olarak felç geçirme ihtimalini de azaltır. Turpta bulunan nitrat ise kan akışının düzenlenmesine yardımcı olur.

Turpun lifli yapısı, sindirilemeyen karbonhidratlar içermesi, yapısındaki su yoğunluğu, glisemik endeksinin düşük olması, kalori bakımından zayıflığı onu diyetlerde tercih edilebilecek bir besin haline getirir.Genel olarak tüketilmesi güvenilir bir besin olan kırmızı turp çok fazla tüketilirse sindirim sisteminde sorunlara neden olabilir. Bu sorunlar arasında gaz, şişkinlik ve kamplar yer alır. Sık görülmese de turp bazı kişilerde alerjiye neden olarak kurdeşen gibi alerjik reaksiyonlara ya da daha ciddi sorunlara neden olabilir.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER