Projenin arkasındaki isimlerden biri olan Nanyang Teknoloji Üniversitesi’nden Dr. Zhang Qifeng, geliştirilen sistemin sıradan bir kuvözden çok daha gelişmiş olduğunu belirtiyor. Robotun karın bölgesine yerleştirilen yapay rahimde, amniyotik sıvı ve biyolojik organ benzeri yapılarla gerçek bir hamilelik ortamı yaratılıyor. Embriyo, bu ortamda büyürken gerekli besinler özel bir tüp aracılığıyla sağlanıyor.
Dr. Zhang, sistemin şu anda olgunlaşma sürecinde olduğunu ve hedeflerinin, tamamen robot içinde gelişen bir insan-robot etkileşimi kurmak olduğunu ifade ediyor.
2017’deki Hayvan Deneyinden Tüm Gebelik Sürecine
Aslında bu fikir tamamen yeni değil. 2017 yılında “biyotorba” adı verilen bir sistemle, erken doğan kuzu embriyoları yapay bir ortamda büyütülmüştü. Ancak o deneyde yalnızca mevcut embriyonun gelişimi desteklenmişti. Çin’deki bu yeni girişim ise çok daha kapsamlı: İlk döllenme anından itibaren bebeğin dünyaya gelmesine kadar her adım bu insansı robot tarafından yönetilecek.

Kısırlık Oranlarındaki Artış Bu Teknolojiyi Hızlandırdı
Çin’de doğurganlık oranlarının düşmesi, bu tarz ileri düzey projelerin daha sık gündeme gelmesine yol açıyor. Lancet dergisinde yayınlanan rapora göre, 2007’de %11,9 olan kısırlık oranı, 2020 itibarıyla %18’e yükselmiş durumda. Bu artış nedeniyle, Pekin ve Şanghay gibi metropollerde yapay döllenme hizmetleri artık devlet sağlık sisteminin kapsamına alındı.
Etik Tartışmalar Çoktan Başladı
İlk prototipin tanıtımı öncesinde, Çinli yetkililer bu teknolojiyle ilgili etik ve hukuki soruları gündeme taşıdı. Yapay rahim ve gebelik robotu konusundaki toplumsal etkiler ise şimdiden büyük merak konusu. Üstelik sistemin ticari sürümünün yaklaşık 14 bin dolara satılması planlanıyor. Bu da teknolojinin sadece bilimsel değil, ekonomik ve sosyolojik bir boyut kazanmasına neden oluyor.
HABER MERKEZİ

