Doğanın insan aklını zorlayan canlılarından biriyle karşı karşıyayız: Deniz yıldızları. İlk bakışta bir deniz kabuğunun ya da süslü bir dekorun parçası gibi görünürler, oysa deniz yıldızları doğanın en büyük mucizelerinden biridir. Daha da şaşırtıcı olan şu: Deniz yıldızlarının ne beyni vardır ne de kalbi!
Evet, yanlış duymadınız. Bu zarif deniz canlıları ne düşünebilirler, ne de kan pompalayan bir kalbe sahiptirler. Ancak buna rağmen, hayatta kalmak konusunda bizden çok daha becerikli oldukları bir gerçek. İşte bu yüzden deniz yıldızları, “doğanın sessiz dehaları” olarak anılmayı fazlasıyla hak ediyor.
Kalp Yok, Beyin Yok, Peki Nasıl Yaşıyorlar?
Deniz yıldızlarının vücut sistemleri, insan anatomisinden tamamen farklı çalışıyor. Bizler kalbimizle kan pompalarken ve beynimizle karar verirken, deniz yıldızları bunu su damar sistemi adı verilen çok daha farklı bir yöntemle başarıyor. Vücutlarına dolan su, hem hareketlerini sağlar hem de besinlerin tüm vücuda yayılmasını.
Beyinlerinin olmaması ise onların karar veremediği anlamına gelmiyor. Tüm sinir sistemi yıldız şeklindeki kollarına yayılmış durumda. Yani hareketlerini kollarındaki sinir ağı üzerinden yönlendiriyorlar. Bu yapıları sayesinde avlarına sinsice yaklaşabiliyor, kendilerini tehlikeden koruyabiliyor ve hatta yenilerini büyütebilmek için koptuğunda kolunu bile yeniden oluşturabiliyorlar!
Zekâ Kalpte Değil, Sisteminde Saklı
Bir kalpleri ve beyinleri olmamasına rağmen deniz yıldızları, hayatta kalmak için inanılmaz stratejiler geliştirmişler. Mesela, avlanırken midyeleri açmak için güçlü kollarını kullanıp kaslarını gevşetiyor, ardından mide zarını dışarı çıkararak avını sindiriyorlar. Üstelik sadece bu da değil; kopan kollarını yeniden büyütmeleri, kendilerini sürekli yenileyebildiklerini gösteriyor. Kimi türlerde bu koldan yepyeni bir deniz yıldızı bile oluşabiliyor!
Bu yönleriyle, adeta doğanın “yenilenme ustaları” desek yeridir.
Kalpsiz ve Beyinsiz Olmak Onları Eksik Yapmıyor
İşte deniz yıldızlarının bize verdiği en büyük ders tam da burada saklı: Bir canlının ne kalbi olması ne de beyni, onun hayatta kalma becerilerini sınırlandırmıyor. Belki de doğa, bu canlılar üzerinden bize çok şey anlatıyor: Görünüşte eksik gibi görünen yanlarımız, aslında bizi farklı kılan güçlü yanlarımız olabilir.
Bir deniz yıldızını elinize aldığınızda —tabii ki nazikçe ve zarar vermeden— onun yüzeyindeki pürüzleri, hafifçe hareket eden kollarını ve yaşam enerjisini hissedebilirsiniz. Ne kalbi var, ne beyni, ama hayata sımsıkı tutunan bir canlı o.
Son Söz: Deniz Yıldızından Hayata Dair Dersler
Deniz yıldızları, doğanın büyüleyici sırlarını keşfetmek isteyenler için bir ilham kaynağı. Onlar bize, hayatta kalmanın tek yolunun karmaşık organ sistemleri olmadığını, bazen basit görünen yapıların bile yaşamın karmaşık yollarını başarıyla çözebildiğini gösteriyor.
Kısacası, kalp ve beyin olmadan da hayatta kalmak mümkün! Yeter ki doğanın eşsiz dengelerini anlamayı başarabilelim.
YORUMLAR