Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, aşırı sıcak havaların küçükbaş hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirterek sıcaklık stresinin azaltılmasına yönelik alınması gereken tedbirler hakkında çeşitli uyarılarda bulundu.ANKARA (İGFA) – TÜDKİYEB Genel Başkan Nihat Çelik, Türkiye’nin uzun süredir aşırı sıcak ve yüksek nemli hava dalgasının etkisi altında kaldığını ve sıcaklıkların bazı bölgelerde gölgede bile 40 derecenin üzerine çıktığını ifade etti.
Aşırı sıcak havaların sektörü olumsuz yönde etkilediğini belirten Çelik, “Koyun ve keçiler sıcağa en dayanıklı türler arasında kabul edilse bile özellikle sıcaklık stresine bağlı verim kayıpları ciddi problemlere yol açmaktadır. Sıcaklık artışına bağlı kurak ve yarı kurak bölgelerde hayvanların doğum oranlarında azalma, hastalık, düşük ve ölüm oranlarında ise artış ile suya erişim problemleri sıkça görülmektedir. Dolayısıyla tüm bu olumsuzlukların hayvansal üretimde düşüşe neden olması beklenen bir durumdur. İklim değişikliğinin neden olduğu sıcaklık stresine yönelik alınacak tedbirleri zaman kaybetmeden hayata geçirmemiz hayvansal üretimimizin devamını sağlayacaktır” dedi.
SICAKLIK STRESİNİN AZALTILMASINA YÖNELİK TEDBİRLER ALINMALI…
Sıcaklık stresinin azaltılmasına yönelik alınabilecek tedbirlere dikkat çeken Çelik, “Oğlak ve kuzu ölümlerinin azaltılması açısından ana ve yavruların bakımına özen gösterilerek küresel ısınmadan kaynaklı stres oluşumu azaltılmalıdır. Hayvanların susuz kalmamasına özen gösterilmeli, suluklar ve su tankları temiz ve çalışır durumda olmalıdır. Sıcaklığın çok fazla yükseldiği durumlarda depolardaki su uzun süre bekletilmemeli ve hayvanların önüne sürekli olarak taze su gelmelidir. Diğer taraftan sıcaklık stresi nedeniyle hayvanların yem tüketimi azalabilmektedir. Yemlemenin günün serin saatlerine yapılması yem tüketiminde artış sağlayacak çok basit ama önemli bir uygulamadır. Isı stresinin etkilerini azaltmada C ve E vitamin takviyesi uygulamaları da hayvanlarda olumsuz etkileri azaltabilmektedir. Hayvanların güneş ile direkt olarak temas etmemesi ve daha rahat yem tüketebilmesi için gezinti ve otlatma alanlarında gölgelik alanların bulundurulmasına özen gösterilmelidir. Böylece yem tüketimi de artacaktır. Bir diğer tedbir olarak da özellikle orta ve büyük ölçekli işletmelerde havalandırma fanları ve fıskiyeler ile daha rahat ve ferah ortam oluşturulabilir” diye konuştu.
İKLİM RİSKLERİNE KARŞI MEVCUT MERA KANUNU YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ…
Küçükbaş hayvancılığın en önemli yem kaynağı olan meraların kuraklık ve aşırı sıcak havalardan oldukça fazla etkilendiğini belirten Çelik, “Meraların korunması ve etkin kullanımının sağlanması hayvansal üretimimiz için oldukça önemlidir. Ülkemiz meralarında uzun yıllardır devam eden baskı ve yanlış kullanım sonucu biyoçeşitliliği oluşturan tür zenginliği ve bitkiyle kaplı alan oranı oldukça azalmıştır. Dolayısıyla mevcut haliyle yaşam savaşı veren meralarımızın iklim kaynaklı bir krizle başa çıkması için ne lazımsa yapılması gerekmektedir. Mevcut mera kanununun iklim değişikliklerinden kaynaklı riskler kapsamında yeniden gözden geçirilmesi, daha kapsayıcı hale getirilmesi hayvancılığımızın geleceği ve dolayısıyla da insanlarımızın beslenmesi açısından son derece önemlidir” dedi.
Kaynak: igf