Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Nail Tikit

Renklerin En Sessiz Çığlığı: Malabar Sincabı

Doğanın adaleti bazen bir fısıltı kadar sessizdir. Kimini güçle, kimini hızla donatır; kimine ise fark edilmesini sağlayacak bir renk paleti armağan eder. İşte Malabar sincabı tam da bu sessiz adaletin en parlak örneklerinden biri. Hindistan’ın yoğun ormanlarının derinliklerinde yaşayan bu muazzam canlı, bize doğanın estetik kaygısının bile olduğunu hissettiren kusursuz bir güzellik taşıyor. Üstelik bunu gürültüye kapılmadan, sadece renkleriyle anlatıyor.

İlk bakışta bir hayal ürünü gibi görünen Malabar sincabı, gövdesindeki mor, kızıl, turuncu ve lacivert tonlarıyla sanki doğa, paletinde unutmuş olduğu tüm renkleri bu canlıya aktarmış gibi. Biz insanlar ise bu canlıyı ancak sosyal medyada denk geldiğimiz fotoğraflarla hatırlıyoruz. Çünkü böylesine göz alıcı bir tür, dünya üzerindeki en nadir orman parçalarından birinde hayatta kalmaya çalışıyor.

Belki de asıl soruyu burada sormalıyız: Rengârenk bir canlıyı sadece “güzel” bulmak, onu anlamamız için yeterli mi?

Malabar sincabı yalnızca görsel bir mucize değil; ekosistemin görünmez işçilerinden biri. Ağaçlar arasında kurduğu köprüler, dağıttığı tohumlar, sürdürdüğü yaşam döngüsüyle ormanların devamlılığını sağlayan sessiz bir emekçi. Bizim için sevimli bir görüntüden ibaret olan bu sincap, yaşadığı orman için bir işçi, bir taşıyıcı, bir koruyucu.

Ancak güzelliğin bedeli bazen ağır oluyor. İnsan merakı, ormansızlaşma, tarım alanlarının genişlemesi… Hepsi Malabar sincabının yaşam alanlarını daraltıyor. Bu renklerin yok oluşu, sadece bir türün eksilmesi değil; doğanın resminden bir rengin silinmesi demek.

Köşe yazısında bir yazarın taraf olması gerektiğini düşünürüm. Evet, ben bu türün tarafındayım. Çünkü dünyanın diğer ucunda, belki hiçbir zaman göz göze gelemeyeceğim bir canlının varlığı bile bana iyi geliyor. Varlığı, renklerin hâlâ tükenmediğini fısıldıyor.

Malabar sincabı, insana bir gerçeği hatırlatıyor:
Doğa, korunmadığında değil; fark edilmediğinde yok olur.

Ve ne yazık ki çoğu güzellik, yok olana kadar fark edilmez.

Belki de yapmamız gereken tek şey, doğanın tüm canlıları gibi onun da sadece yaşamaya çalıştığını kabul etmek ve bu sessiz çabayı korumak. Çünkü dünya, Malabar sincabının renkleri kadar cesur, onun sessizliği kadar derin bir yere dönüşebilir—korumayı bilirsek.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER