Görünüşe aldanmayın; incir, sandığınız gibi bir meyve değil. Bilimsel olarak incirler, tersine evrimleşmiş çiçek yapılarıdır. Dışarıdan meyve gibi görünseler de aslında onlar, çiçeklerin meyve formuna dönüşmüş halidir. Üstelik bu süreç, oldukça dramatik bir doğa döngüsünü de içerir.

İncirin Oluşumunda Arının Rolü
İncir ağaçlarının döllenebilmesi ve bildiğimiz tatlı meyveye dönüşebilmesi için özel bir canlıya ihtiyacı vardır: incir arısı. Bu arılar olmadan incirler asla oluşamaz. Dişi incir arısı, incirin alt kısmındaki dar bir açıklıktan içeri girer. Bu zorlu yolculukta antenlerini ve kanatlarını kaybeder. Çünkü bu noktadan sonra dışarı çıkmasına gerek kalmaz; görevi içeride başlar ve orada sona erer.
Her İncirde Bir Arının Hikâyesi
İçeri girdikten sonra, dişi arı üzerindeki polenleri incirin iç çiçeklerine taşır ve yumurtalarını bırakır. Bu işlem sırasında döllenme de gerçekleşir. Yumurtalardan çıkan yavrular, incirin yapısındaki başka tünellerden dışarı çıkabilirken, anneleri içeride kalır. Bu noktada incirin salgıladığı fisin adlı bir enzim devreye girer. Dişi arının vücudundaki proteinleri parçalayarak onu adeta “sindirir” ve incirin dokusuna karıştırır.

Bu Bilgiyi Duyunca İncir Yemekten Vazgeçmeli Miyiz?
Panik yapmaya gerek yok. Öncelikle, incirin içinde bulunan arı kalıntıları gözle görünmez. Fisin enzimi sayesinde bu canlı tamamen parçalanır ve meyvenin lifleriyle bütünleşir. Yani bir nevi doğanın protein katkısı haline gelir. Vegan beslenme biçiminde bu detay tartışma konusu olsa da, sağlık açısından herhangi bir risk oluşturmaz.
Doğanın Mucizesine Saygı
Bir lokmalık incirin ardında, görünmeyen bir doğa mucizesi yatıyor. Her incir, bir canlının yaşam döngüsü sayesinde oluşuyor. Bu bilgi kimi zaman ürpertici gelse de, doğanın ne kadar büyüleyici ve sistematik çalıştığını gözler önüne seriyor.
Sıla Solaklar VERİM

