Yeni düzenlemeye göre, öğrenciler her yıl en az sekiz saat yapay zeka dersi alacak. Küçük yaşlardaki öğrencilere, günlük yaşamda kullandıkları teknolojilerle (örneğin akıllı hoparlörler veya yüz tanıma teknolojisi) temel yapay zeka kavramları tanıtılacak. Ortaokul seviyesindeki öğrenciler ise makine öğrenmesi, veri analizi ve yapay zeka uygulamaları hakkında daha derinlemesine bilgi edinecek.
Lise yıllarında öğrenciler, proje bazlı çalışmalar yaparak kendi yapay zeka sistemlerini tasarlamayı öğrenecekler. Bu sayede, yapay zeka eğitimi, okuma yazma ve matematik gibi temel derslerle paralel olarak verilecek.

Yetkililer, yapay zeka eğitimlerinin fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) dersleriyle birleştirilebileceğini veya bağımsız bir ders olarak sunulabileceğini belirtti. Okullar, bu konuda esnek bir yaklaşım sergileyecek. Bazı okullar, haftalık kısa süreli dersler planlarken, bazı okullar ise yoğunlaştırılmış haftalık programlar sunabilecek.
Ayrıca müfredat, yapay zeka etiğini de kapsayacak. Öğretmen, öğrenci ve yapay zeka arasındaki sorumlu kullanım ilişkisine dikkat çekilecek.
Çin’in teknolojiye odaklanmaya devam ederken, diğer ülkeler de benzer adımlar atmaya başladı.
Çin, teknolojik yarışta hız kesmezken, diğer ülkeler de yapay zeka eğitimini gündeme almaya başladı. Geçen yıl, Kaliforniya eyaleti, okullarda yapay zeka okuryazarlığı eğitimini müfredata dahil etmek amacıyla bir yasa tasarısı hazırladı. İtalya ise pilot sınıflarda öğrencilere yapay zeka araçları tanıtmaya başladı. Ancak, Çin’in yaptığı gibi tüm ülke genelinde zorunlu hale getiren başka bir ülke şu an için bulunmuyor.
HABER MERKEZİ

