Su Aygırı: Tatlı Görünüp Tehlike Saçan Doğanın Dev Çelişkisi

İnsanoğlu olarak doğayı anlamaya çalışıyoruz ama bazen karşımıza öyle canlılar çıkıyor ki, bütün ezberimizi bozan türden. İşte karşınızda: Su aygırı. Kocaman gövdesiyle bir fili, sevimli yüz ifadesiyle bir peluş ayıyı andıran bu canlı, aynı anda hem tatlı hem de ölümcül olmayı nasıl başarıyor?

Su aygırı, Afrika’nın su dolu nehirlerinde salına salına yüzen, suda yürür gibi hareket eden ve çoğu zaman “ay ne tatlı şuna bak” tepkisiyle karşılanan bir canlı. Ama durun! O tatlı bakışlarının ardında Afrika’nın en tehlikeli hayvanlarından biri gizli olabilir. Evet, yanlış duymadınız. Aslan değil, timsah değil… Yılda en çok insanı öldüren kara hayvanı su aygırıdır!

Göründüğü Gibi Değil

İlk bakışta su aygırı hantal, ağırkanlı ve biraz da miskin görünür. Fakat bu sizi aldatmasın. Tehlike anında saatte 30 kilometre hızla koşabiliyor! Yani siz parkta sabah yürüyüşü yaparken bir su aygırı aniden koşmaya karar verse, büyük ihtimalle yanınızdan bir gölge gibi geçer.

Ama şunu da söyleyelim: Su aygırları saldırgan değildir, sadece alanına saygı ister. Özellikle yavrularına yaklaşanları asla affetmez. Çünkü su aygırı bir “alan savunması uzmanıdır”. Kendi küçük su havzasını bile hararetle korur.

Suda Dans Eden Dev

Su aygırlarının yaşamı, suyla iç içedir. Gündüzleri neredeyse tamamını suyun içinde geçirirler. Güneşin yakıcı etkisinden korunmak için suda kalırlar çünkü derileri oldukça hassastır. Hatta su aygırlarının derilerinden kırmızıya benzer bir sıvı salgılanır; bu sıvı hem doğal bir güneş kremi, hem de antibakteriyel özellik taşır. Doğa onlara adeta kendi SPF 50 koruyucusunu vermiştir.

Otçul Ama Asabi

Su aygırları et yemez. Onlar otçul canlılardır. Ama bu sizi yanıltmasın, et yemiyorlar diye zararsız değiller. Zira bölgeye yaklaşan bir insan, tekne ya da başka bir hayvanı, çiğneyerek değil ama devasa çenesiyle tek hareketle etkisiz hale getirebilir. Bu yüzden Afrika’da yerel halk su aygırlarının olduğu sularda sandalla dolaşmaktan kaçınır.

Doğanın İronisi

Belki de su aygırı, doğanın bize gönderdiği en güçlü ironilerden biridir. Tatlı görünenin her zaman zararsız olmadığını, sakin suların altında büyük güçlerin saklanabileceğini hatırlatır bize. Hem ürkütücü hem de büyüleyici olan bu canlı, doğanın ne kadar şaşırtıcı olduğunu tekrar gösterir.

Su aygırları belgesellerde gördüğümüz “komik dev” figüründen çok daha fazlası. Onlar, doğanın dengesini, sınırlarını ve şaşırtıcılığını simgeliyor. Belki bir gün Afrika savanlarında bir nehir kenarında oturup su aygırlarını izlerken, içinizden “ne tatlı hayvan ya” demek geçer. Ama o sırada aranızda olması gereken mesafeyi unutmayın… Çünkü doğa, her zaman saygı ister.