Beden algısı kişinin kendi bedeninin parçalarına ve onların işlevlerine karşı olumlu ve olumsuz duygularının kendisi tarafından değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır.

Ne zaman oluşmaya başlar?

Beden algısı, bireyin kendisini kendi olmayanlardan ayırt etmeye başladığı birinci yaştan itibaren ortaya çıkar ve yaşam boyu sürekli gelişerek değişir.

Nelerden etkilenir?

Beden algısının gelişmesi ve sürekli değişmesi bedensel gelişme dışında birçok durumdan etkilenmektedir. Bunlar arasında; cinsiyet, yaş, vücut yapısı ve ağırlık durumu, benlik gücü, dürtüler, güven duygusu, bedenine karşı duyarlılık ve verilen anlam, medya baskısı ve toplumun beden görünüşüne verdiği değer sayılabilir. Kişinin kendi bedeni ile olmak istediği beden şekli arasında fark varsa beden memnuniyetsizliği ortaya çıkmaktadır.

Daha çok hangi zaman aralığında yoğunluk göstermektedir?

Yaşam boyu beden algısı ile ilgili değişimin sürmesine karşın, özellikle adölesan dönem beden algısı ve beslenme sorunlarının yaşandığı bir dönem olarak dikkat çekmektedir. Bunun temel nedeni, adölesan dönemin bedensel değişimlerin ve düzenlemelerin yoğun olarak yaşandığı bir dönem olmasıdır. Beden memnuniyetsizliğinin adölesanlarda özellikle de kızlarda daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Obez olarak kabul edilemeyecek hatta normal ağırlıkta olan adölesanlarda da ağırlık kaybetmek amacıyla diyet uygulamalarının yapıldığı görülmektedir.

Buna ne sebep olmaktadır?

Bu yaş grubunda toplumun belirlediği ideal vücut ölçülerine kavuşma isteği, bu istek neticesinde beslenme düzeni üzerinde yapılan değişiklikler ve yanlış diyet uygulamaları, yetersiz ve dengesiz beslenmeye sebep olabilmektedir.

Yaşamımıza ne şekilde etkide bulunuyorlar?

Yeme bozuklukları, yüksek morbidite ve mortalite oranları ile seyreden ve yaşamı tehdit eden kronik hastalıklardır.

Kaç türü vardır?

DSM-V’de yeme bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve başka türlü adlandırılamayan yeme bozuklukları şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Toplumda görülme sıklığı nedir?

Toplumda görülme sıklıkları yaklaşık %1-3’dür.