Türk Dil kurumu’na göre Mutluluk: “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, saadet, bahtiyarlık” olarak tanımlanmaktadır.
Ayrıca, köken olarak Umutlu sözcüğünden gelip, Sevinç, Ferahlık, Hoşluk sözcükleri ile yakın anlamlıdır. Eflâtun’a göre Mutlu olanın ahlaki olduğunu söyler. En büyük erdem adalettir. Adil olmayan iştahını azdırdığından kendine yetemez ve mutlu olamaz.
Farabi’ye göre insan mutlu olmak için yaratılmıştır. Sınırlı olsa da mutluluğu tek başına gerçekleştirebilir. İyi davranışların hedefi mutluluktur ve davranışlar sadece erdemle yönlendirilirse mutlu olunabilir.
Schopenhauer ise mutluluğun doyum sağlanan bir şey olduğunu düşünmüştür ve insan istedikçe ister ve her doyum yeni bir isteğe yol açar. Bundan dolayı da sürekli bir tatminsizlik oluşur ve ızdırabın uzamasına yol açar. İştah ve bencillik engellenmedikçe mutlu olunamaz diye söylemiştir.
Peki biz ne yapmalıyız:
Mutluluk isteklere ulaşma halidir ve anlamı çok derindir. Mutlu olmak çoğu zaman beklentiler ile ilgilidir ve her insan mutluluğu kendi ölçütleri ile belirler ve “Mutlu oldum” demedikçe kimsenin mutlu olmaması bunun kanıtıdır.
Mutluluk kişiseldir ve çoğunlukla hayattan beklentiler ile alakalıdır. Ayrıca hemen hemen bütün psikolojik rahatsızlıkların temelinde mutlu olmamak ya da olamamak yatmaktadır. Eğer sizde kendinizi bir çıkmaz sokakta ya da yoğun ve karmaşık duygular içinde hissediyorsanız kendiniz ve ya yakınınız için Psikolojik destek almayı ihmal etmeyin, bugünün bir daha tekrarı yok.
YORUMLAR