Karatay, vücudun alerjenlere karşı doğal bir savunma mekanizmasına sahip olduğunu ancak günümüzde maruz kalınan yoğun toksik maddeler nedeniyle bu sistemin zorlandığını ifade etti. Evlerde kullanılan temizlik ürünleri, kozmetik malzemeler, bazı ilaçlar ve paketli gıdaların vücutta asidik bir ortam oluşturduğunu vurgulayan Karatay, “Asidik vücutta hücreler sağlıklı çalışamaz, oksijen kullanamaz. Bu durum alerjilerin daha kolay gelişmesine yol açar” dedi.
“Güneş alerjisi bağışıklık çöküşünün göstergesidir”
Güneş alerjisi olarak adlandırılan durumun aslında bağışıklık sisteminin çöktüğünün bir işareti olduğunu belirten Karatay, temel vitamin, sağlıklı protein ve yağ eksikliğinin yanı sıra hormon dengesizliğinin de bu tabloya katkı sağladığını ifade etti.
Karbonatlı su önerisi
Alerjiye karşı doğal yöntemlere yönelmenin önemine değinen Karatay, İngiliz karbonatı (sodyum bikarbonat) kullanımını tavsiye etti. Vücudun alkali hale gelmesinin bağışıklık sistemini güçlendireceğini vurgulayan Karatay, “Bir bardak suya bir çay kaşığı karbonat ekleyerek hazırlanan karbonatlı su, kaşıntı ve döküntülerde etkili olur. Meme altı, koltuk altı, kasık gibi bölgelerdeki kızarıklıklarda bu suyla yıkamak faydalıdır” dedi.
“Toksik dünyada bağışıklığı korumalıyız”
Modern yaşamın hava, su ve iç mekân havası dahil olmak üzere pek çok toksik unsur barındırdığını hatırlatan Karatay, bu etkenlerin bağışıklık sistemini çökerttiğini belirtti. Kortizonlu kremlerin sadece acil durumlarda kullanılabileceğini, sürekli kullanımının ise zararlı olabileceğini söyleyen Karatay, mümkün olduğunca doğal ve yenilebilir temizlik ürünleriyle yaşam alanlarının temizlenmesini önerdi.
Karatay, “Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için doğal beslenmeye, temiz su tüketimine, toksik ürünlerden uzak durmaya ve vücudu alkali tutmaya özen göstermeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.
HABER MERKEZİ