Eylül ayında bile deniz suyunun ılıklığını koruduğu, altın rengi kumsallarında sakinlik ve doğallığın buluştuğu bu köy, tatilcilere hem ekonomik hem de unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Zamanın Yavaş Aktığı Bir Cennet
Bodrum ve Didim’in ortasında, Milas’a bağlı Kıyıkışlacık, kalabalık tatil beldelerinin gürültüsünden uzak, doğanın ve köy hayatının sadeliğini yaşatıyor. Buraya adım atan herkes, kendini farklı bir dünyaya geçmiş gibi hissediyor. Sabah kahvaltısında deniz kokusuna uyanıyor, gün batımında turuncuya çalan gökyüzüyle büyüleniyorsunuz.
İpek Gibi Kumsal, Berrak Deniz
Kıyıkışlacık’ın sahilleri sadece yüzmek için değil, ruhu dinlendirmek için de bir davet. Turkuaz renkteki denizi, altın rengi kumları ve çevresini saran zeytin ağaçlarıyla tam anlamıyla bir doğa harikası. Burada denize girmek, sadece bir serinleme değil; dinginliğe açılan bir kapı. Eylül ayında bile denizin sıcaklığı tatil keyfini devam ettiriyor.
Tarih ile Doğanın İç İçe Olduğu Nokta
Köyün kalbinde yer alan Iassos Antik Kenti, binlerce yıllık tarihini ziyaretçilerine sunuyor. Bir zamanlar ada olan bu antik yerleşim, bugün karaya bağlanmış durumda. Tiyatrosu, agora kalıntıları, balık pazarı ve su kemerleriyle geçmişi bugüne taşıyor. Üstelik buraya yürüyerek ulaşmak mümkün. Yani, tatilinizi yaparken tarihle iç içe olmak artık hayal değil.
Ege Mutfağının Samimi Sofraları
Kıyıkışlacık’ta yemek, sadece karın doyurmak değil; kültürü yaşamak demek. Deniz ürünlerinin tazeliği, mezelerin çeşitliliği ve köy halkının sıcaklığı sofralara yansıyor. Akşamları deniz kenarında, tahta masalarda gün batımını izlerken midye tava ya da zeytinyağlılarla kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Küçük aile işletmeleri sayesinde her lokmada Ege’nin ruhunu tatmak mümkün.
Sessizlik ve Mahremiyetin Başkenti
Kalabalık ve gürültüden kaçmak isteyenler için Kıyıkışlacık adeta bir sığınak. Geceleri yalnızca karşı kıyıdaki Güllük’ten hafif müzik sesleri duyuluyor. Asfaltlanmamış yolları, doğallığını koruyan yapısı ve dingin atmosferiyle ziyaretçilerine huzuru armağan ediyor.
Konaklama Seçeneklerinde Doğallık
Köyde her bütçeye uygun konaklama imkânı var. Denize sıfır pansiyonlar, küçük bungalovlar ve kamp alanları tatilcilere farklı deneyimler sunuyor. Sabahları kuş sesleriyle uyanmak, çam kokusu eşliğinde kahvenizi içmek, doğanın en saf halini hissettiriyor.
Ulaşımı Kolay, Huzuru Sonsuz
Bodrum-Milas Havalimanı’na sadece yarım saat mesafede bulunan Kıyıkışlacık’a hem özel araçla hem de toplu taşımayla rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Şehir merkezlerine yakınlığı ihtiyaçlar için kolaylık sağlarken, köyün sakinliği bozulmadan kalıyor.
Bir Hayalin Gerçekleştiği Yer
Kıyıkışlacık’ta hayat, şehrin hızlı temposunun tam aksine, yavaş ve huzurlu akıyor. Çocukların bisiklet sesleri, pazarda satılan taptaze sebzeler ve zeytin ağaçlarının arasından gelen meltem, burayı sadece bir tatil değil, ruhunuzu dinlendiren bir deneyime dönüştürüyor.
Kıyıkışlacık, Ege’de keşfedilmeyi bekleyen bir saklı cennet. Eğer kalabalıktan uzaklaşıp hem denizin hem tarihin hem de samimiyetin tadını çıkarmak istiyorsanız, burası sizin için mükemmel bir kaçış noktası.
Ne Zaman Gidilmeli?
Kıyıkışlacık, yılın her döneminde farklı bir güzellik sunuyor. Ancak burayı en iyi şekilde deneyimlemek için ilkbahar sonu ve yaz sonu en ideal zamanlar. Mayıs–Haziran döneminde doğa capcanlı, deniz serinletici ama keyifli; Eylül–Ekim aylarında ise kalabalıktan uzak, hâlâ ılık deniziyle tatilcilerin gözdesi oluyor.
İlkbaharda zeytin ağaçlarının çiçek açtığı, doğanın yeniden hayat bulduğu köyde, yürüyüş yapmak ve Iassos Antik Kenti’ni keşfetmek ayrı bir keyif. Sonbaharda ise sessizlik ve huzur ön plana çıkıyor; deniz suyunun sıcaklığını koruduğu Ekim ayında yüzmek hâlâ mümkün.
Kış aylarında denize girmek yerine köyün dingin atmosferi, soba başında sohbetler ve köy kültürüyle iç içe geçen günler öne çıkıyor. Yani Kıyıkışlacık, ister yüzmek, ister tarih kokan sokaklarda dolaşmak, isterse sadece kafa dinlemek için olsun, her mevsimde ayrı bir güzelliğe sahip.
Ömer Faruk KARATOSUN