Hayatınız boyunca en sert cümleleri kime sarf ettiniz?
Kesinlikle anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarınıza değil mi?
Sizi en çok üzen komşunuz, patronunuz, amiriniz, iş arkadaşınız değil mi?
Borç verip alamadığınız arkadaşınız, çürük domates satan pazarcı, trafikte terör estiren insanlar sert cümleleri hak etmiyor mu? Yok olmaz değil mi?
Ama evdekilere en sert cümleler söylenebilir!
Anne dediğin nedir ki, ağzına geleni söyle.
Kardeş dediğin nedir ki, miras yüzünden küs.
Eş dediğin nedir ki, döv.
Çocuk dediğin nedir ki, söv.
Kolayınıza gelene söyle ama başkaları olunca sus.
Kıyamet günü yanınızda görmek istediğimiz kim varsa fani alemde kırıyoruz.
Neden başka anne, babaların doğurduğu sizin en yakın sırdaşınız oluyor da. Eşiniz, kardeşiniz, çocuğunuz hatta anne, babanız dostunuz olmuyor?
“ Kazanırsan dost kazan, düşmanı annen de doğurur “ gibi bir sözü türeten hangi aklı kıt acaba.
Sınıf arkadaşını, komşusunu hatta internetten bulduğu arkadaşı dost etmeye çalışanlara sözüm.
Komşumuzda, iş arkadaşımız da dostumuz olacak tabii. Lakin kendi kardeşiyle, anne babasıyla, teyze kızıyla, amca oğluyla konuşmayıp, yabancı insanlarda dostluk arayanlara sözüm.
Yolda lastiğin patlasa babanı ara. Cenazen olduğunda kardeşin girsin tabutun altına, Pijamalarını eşin giydirsin ameliyat olduğunda. Her ne olursa olsun, yersiz ve zamansız evlat olsun kapınızda.
Düğünün de en büyük altını kardeşin taksın, kapının önünde annen, baban misafirleri karşılasın.
Bırakın sokak, sokak- internet, internet arkadaş aramayı.
Oturma odasında uzanan babana bak
Tuvaleti paylaşamadığın kardeşine bak.
Mis kokulu annene bak.
Seni her şartta kabul eden eşe bak.
Zamanında altını bağladığın evlada bak.
Evlerinde yattığın teyzene, halana, amcana ve onların evlatlarına bak.
Dost yakınında, önce yakınlarına bak.
Çetin KORKMAZ
YORUMLAR