20 Yaşında meslek sahibi olabilmek için evinden uzakta okuyan bir gençti Ata Emre… Benim de mezun olduğun Turizm Fakültesi’nin Turist Rehberliği bölümünde 1. Sınıfa gidiyordu. Sabaha karşı, tüm yorgunluğuna rağmen kuryelik yaparak harçlığını çıkarıyordu. Kimbilir neler yaşadı… Ne zorluklar gördü…Geleceğini şekillendirmek, mesleğini kazanmak için çabalayan gencecik bir adam 25 bıçak darbesiyle hayattan koparıldı. Eğitimini tamamlamak için ek işte çalışan Ata Emre haftasonu, Aygören Mahallesi’nde bir anaokulunun önünde sayısız bıçak darbesiyle öldürüldü. 17 Yaşında hakkında çok sayıda suç kaydı olan şahıs tarafından öldürülen Ata Emre’nin annesini düşündünüz mü hiç? Anneler Günü’nde annesine hediyesini çoktan almıştı belki de veremeden vefat etti.

İçimiz yandı… Cayır cayır…

Gencecik bir adamın harçlığını çıkarmak için ölüme nasıl gittiğine şahit olduk.

Okulda derslerine odaklanması gerekirken, geçim derdine düşen gencecik bir adam…

Sahip çıkamadık. Koca şehir bir gence sahip çıkamadık.

Öğrenciye ev vermeyen, kızlı erkekli dolaşıyorlar diye dedikodular çıkaran iki yüzlü toplumun yansıması bunlar.

Ekonomik darboğazın etkisiyle okurken çalışan gençlerin sayısı artıyor.

Gençler mutsuz. Gençler öldürülüyor.

Biz onları koruyamıyoruz.

18 yaşından küçük olan o katil zanlısı umarım hak ettiği cezayı alır. Bir hayatın bedeli 8-10 yıl hapis cezası olmaz. Ata Emre’nin gülen gözlerini soldurdular. 20’si ölümcül 25 bıçak darbesini nasıl bir öfkeyle sapladı o katil zanlısı! Söylenecek çok şey var ama anlayacak çok az kişi var.

Bu dünyadan da bu insanlardan da çok sıkıldım.

Sözüm ise annelere, “İnsan gibi yetiştiremeyeceğiniz çocukları doğurmayın!”

Sen de huzurla uyu güzel çocuk. Ne aklımızdan ne de yüreğimizden çıkmayacaksın.