Antalya’nın en uzun sahiline sahip Patara Plajı, doğallığıyla büyüleyen, tarih ile denizin iç içe geçtiği nadir yerlerden biridir. Yaklaşık 12 kilometre uzunluğundaki kumsalıyla Akdeniz’in en özel kıyıları arasında yer alan Patara, hem tatilcilerin hem de doğa tutkunlarının gözdesi haline gelmiştir. İncecik altın rengi kumu, serinletici denizi ve korunan yapısıyla Patara, Türkiye’nin en bakir sahillerinden biridir.

Doğanın ve Tarihin Kucaklaştığı Nokta
Patara Plajı yalnızca bir deniz destinasyonu değil, aynı zamanda antik bir mirasın da parçasıdır. Antik Likya Birliği’nin önemli liman kentlerinden biri olan Patara, tarihi kalıntılarıyla ziyaretçilere adeta zaman yolculuğu yaşatır. Antik tiyatro, sütunlu cadde ve meclis binası gibi yapılar, geçmişin görkemini gözler önüne serer. Sahilden sadece birkaç dakikalık yürüyüşle ulaşılabilen bu antik alan, tarih ve deniz tatilini aynı anda yaşamak isteyenler için eşsiz bir fırsattır.

Caretta Caretta Kaplumbağalarının Evi
Patara Plajı, yalnızca insanların değil, deniz kaplumbağalarının da evi olarak bilinir. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta Caretta türü kaplumbağalar, her yıl yumurtalarını bırakmak için Patara’nın kumlarını tercih eder. Bu nedenle plaj, koruma altındadır ve gece saatlerinde ziyaretlere kapatılır. Doğal yaşamın bu kadar hassasiyetle korunduğu bir sahil, çevre bilinci yüksek tatilciler için büyük bir anlam taşır.
Gün Batımının En Güzel İzlenebildiği Noktalardan Biri
Patara Plajı’nın en etkileyici anlarından biri, gün batımıdır. Ufuk çizgisine kadar uzanan kumsal, turuncu ve pembe tonlarıyla büyüleyici bir manzaraya dönüşür. Fotoğraf tutkunları için adeta bir açık hava stüdyosuna benzeyen bu anlar, unutulmaz kareler yakalamak isteyen herkesin hayalini süsler. Akşamüstü esintisiyle birlikte dalgaların hafif sesi, insanı şehir hayatının stresinden uzaklaştırır.

Sessizliğin ve Doğallığın Tadını Çıkarın
Patara, kalabalıktan uzak, sakin bir tatil arayanlar için de mükemmel bir duraktır. Bölgedeki yapılaşma sınırlı olduğundan sahil, doğallığını büyük ölçüde korumaktadır. Denize girmek, kumsalda yürüyüş yapmak veya sadece dalga sesini dinlemek isteyenler için huzurlu bir ortam sunar. Plajın çevresinde birkaç küçük kafe ve pansiyon bulunur, ancak genel atmosfer doğayla baş başa kalma hissini ön planda tutar.

Akdeniz’in Saklı Cenneti
Patara Plajı, hem doğal güzelliği hem de tarihi dokusuyla Türkiye’nin en özel kıyılarından biri olarak kabul edilir. Altın sarısı kumların, berrak suyun ve tarihin buluştuğu bu yer, her ziyaretçisine unutulmaz bir deneyim sunar. Günübirlik geziler için de uygun olan Patara, doğayla baş başa kalmak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken bir sahildir.
Sıla Solaklar VERİM

