S&P’nin açıklamasına göre, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasının, Türk lirasının istikrara kavuşmasına, enflasyonun düşürülmesine, rezervlerin güçlendirilmesine ve finansal sistemin dolarizasyondan arındırılmasına olanak sağladığı belirtildi. Ayrıca, Türkiye’nin küresel tasarruf açığının daraldığı, bu durumun da Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) oranında 2022’den bu yana yaklaşık 4 puanlık bir düşüşle kendini gösterdiği ifade edildi.
Görünüm, Türkiye’nin ekonomiyi yeniden dengelemek ve yüksek enflasyonu azaltmak amacıyla izlediği dengeli riskleri yansıtacak şekilde durağan olarak belirlendi. S&P, enflasyonun tek haneli seviyelere düşürülmesi ve Türk lirasına olan uzun vadeli güvenin yeniden tesis edilmesi yönünde daha fazla ilerleme kaydedilmesi halinde kredi notunun daha da yükselebileceğini belirtti..
Ücret Artışlarının Enflasyona Etkisi
Açıklamada, ücret artışlarının enflasyon hedeflerine etkisine de dikkat çekildi. 2025 sonu enflasyon hedefi yüzde 17 olarak belirlenmişken, 2024 yılı enflasyon oranının yüzde 44 seviyelerinde olduğu kaydedildi. S&P, ücret anlaşmasının bu iki uç arasında bir noktada kalacağını varsaymakla birlikte, yüzde 30’un üzerinde bir ücret artışının enflasyonla mücadelede süreci uzatabileceğine işaret etti.
S&P, Türkiye’de 2028 yılına kadar herhangi bir seçim planlanmaması nedeniyle, kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırmaları ile talep baskısını azaltmak ve enflasyonu kontrol altına almak için hükümetin hareket alanının geniş olduğuna vurgu yaptı.
Diğer Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından Olumlu Değerlendirmeler
Türkiye için diğer kredi derecelendirme kuruluşları da olumlu değerlendirmelerde bulunmuştu. Mart ayında Fitch, Türkiye’nin kredi görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirerek kredi notunu “B” seviyesinden “B+”ya yükseltti. Ayrıca, Moody’s ocak ayında Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit ederken, görünümü “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti.
Türkiye ekonomisi için uluslararası kredi kuruluşlarından gelen bu olumlu değerlendirmeler, mali politikaların istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi ve ekonomide dengeleme sürecine yönelik adımların desteklenmesi açısından önem taşıyor.
HABER MERKEZİ