Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın, örgüte “silah bırakın ve kendinizi feshedin” çağrısı yapmasının ardından siyaset sahnesi hareketlendi. Muhalefet kanadından gelen açıklamalar dikkat çekerken, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın pozisyonu merak konusu oldu. Özel ve İmamoğlu, çağrıya olumlu mesajlarla yaklaşırken, Mansur Yavaş sessizliğini korudu. Öte yandan, gözler daha önceki seçimlerde DEM Parti ile yakın ilişkisi nedeniyle eleştirilen Kemal Kılıçdaroğlu’na çevrildi.

Muhalefetten Farklı Tepkiler

Öcalan’ın “koşulsuz silah bırakma” çağrısının ardından muhalefette ilk açıklama CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi. Özel, “İç barış, otoriter bir sistemde değil, demokratik düzen ve hukuk devleti ilkeleriyle sağlanır” diyerek, çağrıyı dolaylı şekilde destekledi. Açıklamasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesine vurgu yapan Özel, barışın ve demokrasinin yanında olduklarını belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Özel’in mesajını alıntılayarak “Çağrıyı değerli buluyoruz” dedi ancak, sürecin tek taraflı değil, devleti yönetenlerin de sorumluluğunda olduğunu belirtti. İmamoğlu, “Türkiye’nin gerçekten demokratik, insan haklarına ve hukuka uygun ilkelerle yönetilmesi asıl meseledir” ifadelerini kullandı.

Buna karşın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bu konuda herhangi bir açıklama yapmaması dikkat çekti. Halk TV’nin haberine göre Yavaş, Öcalan’ın çağrısının konuşulduğu saatlerde Ankara’nın dört bir yanına Türk bayrakları astırarak tepkisini farklı bir şekilde göstermeyi tercih etti.

Özel Geri Adım Mı Attı?

Özel’in ilk açıklamasının ardından, bir gün sonra yaptığı yeni bir konuşmada daha farklı bir söylem benimsediği gözlemlendi. Atatürk’ün sözlerini hatırlatarak, devletin bu tür yapılarla “pazarlık yapmaması gerektiğini” belirten Özel, bir önceki gün desteklediği çağrıyı adeta bir suç gibi tarif etti.

Özel’in bu tutum değişikliğinin, Mansur Yavaş’ın sert ve net tavrından etkilendiği düşünülüyor. CHP içinde bu konudaki ayrışma giderek daha görünür hale gelirken, Özel’in partideki farklı görüşleri dengelemeye çalıştığı yorumları yapılıyor.

Gözler Kemal Kılıçdaroğlu’nda

Geçtiğimiz seçimlerde DEM Parti ile yakın ilişki kurarak Kandil’den manevi destek aldığı yönünde eleştiriler alan eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, henüz konuya dair bir açıklama yapmadı. Ancak siyaset kulislerinde, Kılıçdaroğlu’nun bu sessizliğinin, ilerleyen günlerde konuyla ilgili net bir duruş sergilemesiyle bozulacağı konuşuluyor.

DEM’in Açıklamaları Dikkat Çekti

Öcalan’ın çağrısına PKK’nın “Ateşkes ilan ediyoruz” diyerek olumlu yanıt vermesi, süreçle ilgili yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Ancak, DEM Parti’nin konuyla ilgili açıklamalarında çelişkili mesajlar yer aldı.

DEM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, Öcalan’ın mesajını “Devlete de sesleniyor” şeklinde yorumlayarak, örgütün silah bırakması için devletin de bir adım atması gerektiğini savundu. Bu açıklama, DEM’in süreçle ilgili samimiyetinin sorgulanmasına yol açarken, “DEM gerçekten silahların bırakılmasını istiyor mu?” sorusunu da gündeme getirdi.

Öcalan’ın Mektubu Yeniden Tartışma Yarattı

Öcalan’ın “PKK’nın hukuki boyutunun tanınması gerekir” şeklindeki mesajı, geçmişte yaşanan “mektup krizlerini” hatırlattı. 2013’teki çözüm sürecinde Öcalan’ın mektubunun kamuoyuyla tam olarak paylaşılmadığı ve bazı ifadelerin değiştirildiği iddia edilmişti. Bu kez, Öcalan’ın mesajında bazı kısımların eksik mi bırakıldığı, yoksa eklemeler mi yapıldığı tartışılıyor.

Muhalefette Dengeler Değişiyor Mu?

Muhalefet partilerinin Öcalan’ın çağrısına verdikleri farklı tepkiler, CHP içindeki bölünmeyi ve yeni dengeleri gözler önüne serdi. Özel ve İmamoğlu’nun çağrıyı demokrasi ve barış perspektifinde ele alan açıklamalarına karşılık, Mansur Yavaş’ın tamamen sessiz kalması ve farklı bir duruş sergilemesi, CHP’nin bu konudaki net bir çizgi belirleyemediğini gösterdi.

Öte yandan, Kılıçdaroğlu’nun sessizliği devam ederken, DEM’in PKK’nın silah bırakmasını devlete şartlı bağlaması, sürecin ne yönde ilerleyeceği konusunda soru işaretleri doğurdu.

Önümüzdeki günlerde, bu gelişmelerin siyaset sahnesinde daha büyük yankılar uyandırması bekleniyor.

HABER MERKEZİ