Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Konut fiyatlarında 16 ayın en hızlı yükselişi

Ocak 2025 verilerine göre, Türkiye’de konut fiyat endeksi bir önceki aya göre %4,7 artarak 165,9 seviyesine ulaşırken, nominalde geçen yılın aynı ayına göre %31,9 artış gözlemlendi. Ancak, reel bazda %7,2 düşüş yaşandı.

Ocak 2025 verilerine göre, Türkiye’de konut fiyat endeksi bir önceki

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan son veriler, konut fiyatlarındaki hızlı yükselişi ve bunun getirdiği çelişkili durumu ortaya koyuyor. Ocak 2025’de hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini ölçmek amacıyla hazırlanıyor. Bu endeks, geçen yıla göre nominal bazda %31,9 artış gösterirken, reel düzeyde %7,2 azalma kaydedildi. Böylece, konut fiyatları 16 ayın en hızlı artışıyla dikkat çekiyor.

TCMB’nin verilerine göre, Ocak 2025’de KFE bir önceki aya göre %4,7 oranında artarak 165,9 seviyesine ulaştı. Bu artış, konut piyasasındaki canlılığı ve talebin yükseldiğini gösterirken, aynı zamanda enflasyonun etkisini de yansıtıyor. Nominal artışın bu denli yüksek olması, yatırımcıların ve ev sahibi olmak isteyenlerin piyasaya olan ilgisinin sürdüğüne işaret ediyor. Ancak, fiyatların reel bazda düşüş göstermesi, alım gücündeki daralmaya ve genel ekonomik koşullara dair önemli ipuçları veriyor.

Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde konut fiyat endekslerindeki değişim, farklı oranlarda seyrediyor. Ocak 2025 verilerine göre İstanbul’da bir önceki aya göre %3,0, Ankara’da %5,7 ve İzmir’de %4,9 oranında artış gözlemlendi. Aynı dönemde, bu şehirlerdeki yıllık artışlar ise İstanbul ve İzmir’de %29,6, Ankara’da ise %36,6 olarak kaydedildi. Bu rakamlar, bölgesel farklılıkların konut piyasasında nasıl etkili olduğunu gözler önüne seriyor.

Ekonomistler, nominal artışların yüksek olmasına rağmen reel bazda düşüş yaşanmasının, enflasyonun konut fiyatlarına etkisinin yanı sıra, konutların satın alma gücünün azalmasına da neden olduğunu belirtiyor. Yani, fiyatlar yüksek görünse de, gerçek anlamda ev sahiplerinin alım gücü azalmış durumda. Bu durum, hem yatırımcılar hem de ev sahibi olmak isteyenler için çifte bir paradoks yaratıyor.

Türkiye’de konut fiyat endeksinin yükselişi, inşaat sektöründeki canlılık ve kentsel dönüşüm projeleriyle de bağlantılı. Bir yandan yüksek talep ve artan inşaat faaliyetleri, fiyatların nominal olarak yükselmesine yol açarken, diğer yandan enflasyonun getirdiği reel değer kaybı, piyasada dengelerin yeniden değerlendirilmesine neden oluyor. TCMB’nin bu verileri, hem sektör oyuncuları hem de politika yapıcılar için önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Konut fiyatlarının nominal artışının yanında, reel bazda görülen %7,2’lik düşüş, enflasyonla mücadelede izlenmesi gereken temel göstergeler arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu durumun ilerleyen dönemlerde konut piyasasında oluşabilecek riskler ve fırsatlar açısından kritik önem taşıdığını ifade ediyor. Özellikle faiz oranları, kredi imkanları ve makroekonomik göstergelerle bağlantılı olarak, konut sektöründe uzun vadeli stratejiler belirlenirken bu verilerin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanıyor.

HABER MERKEZİ

Kaynak:Ekonomim