İsrailli kaynaklara göre, ABD’nin öncülük ettiği resmi müzakerelerde hedef, 1974 tarihli Kuvvetler Ayrılığı Anlaşması’na dayalı bir güvenlik ilkeleri bildirgesi hazırlamak. Ancak süreçte tam bir barış anlaşmasına ulaşılmasının mümkün olmadığı vurgulanıyor. Bunun temel nedeni ise, İsrail’in 1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nden çekilmeyi reddetmesi. Şam yönetimi bu dayatmayı kesin bir dille reddediyor.

Şam’a Ağır Şartlar
İsrail’in hazırlattığı mutabakat taslağında Suriye’den istenen şartlar dikkat çekiyor:
- Silahsızlandırılmış Bölge: Güney Şam’dan Ürdün ve Golan sınırına kadar askerden arındırılmış bir alan oluşturulması.
- Ağır Teçhizat Yasağı: Suriye ordusunun bu bölgede tank, top ve füze gibi ağır silahlar kullanmaması.
- İran Varlığıyla Mücadele: Suriye’nin, topraklarında bulunan herhangi bir İran askeri varlığına karşı aktif önlem alması.
Bu talepler, Suriye’nin egemenlik haklarını ciddi şekilde sınırlayacak nitelikte görülüyor.

İsrail’in Karşılığı: Kısmi Çekilme
Tel Aviv yönetimi ise karşılığında Esed rejiminin devrilmesinden bu yana işgal ettiği bazı bölgelerden çekilmeyi kabul ediyor. Ancak stratejik öneme sahip Hermon Dağı ve doğu Golan’daki kritik güvenlik noktalarını elinde tutma şartını ileri sürüyor.
Ortak Koordinasyon ve Dürzi Garantisi
Mutabakat kapsamında iki tarafın, güvenlik sorunlarını çözmek için ortak bir askeri koordinasyon ekibi kurması planlanıyor. Ayrıca İsrail, Suriye’nin Süveyda ve çevresindeki Dürzi topluluklarının güvenliğini sağlama garantisi veriyor. Buna karşılık Suriye’nin içişlerine müdahale etmeyeceğini iddia ediyor.

Washington’un Rolü ve İmza Krizi
Yedioth Ahronoth gazetesine göre, ABD Başkanı, Ahmed eş-Şara ile Netanyahu arasında güvenlik mutabakatının imzalanması için görüşme ayarlamaya çalışıyor. Ancak Şam yönetimi, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaş nedeniyle bu sürece mesafeli duruyor. Cumhurbaşkanı Şara, anlaşmanın kendisi yerine Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani ile İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer arasında imzalanmasını tercih ediyor.
Henüz Netleşmeyen Anlaşma
Her ne kadar taraflar arasında bir “ilkeler bildirgesi” üzerinde uzlaşma eğilimi bulunsa da, anlaşmanın nihai metni hâlâ kesinleşmiş değil. Kaynaklar, müzakerelerin birçok konuda derin görüş ayrılıklarıyla kilitlendiğini vurguluyor.
“Anlaşma Değil, Meşru İşgal”
Ortaya çıkan taslak, Suriye kamuoyunda “anlaşma değil işgal” yorumlarıyla karşılandı. İsrail’in dayattığı şartlar, Suriye’nin bağımsızlığı ve egemenlik hakları üzerinde ciddi baskı oluştururken, anlaşmanın bölgede yeni krizlere kapı aralayabileceği dile getiriliyor.
HABER MERKEZİ

