Koyuncuoğlu, çocukluk yıllarında dansın hayatındaki önemine dikkat çekerek, “Bale ve dans sayesinde ruhumla bedenimi yönetmeyi öğrendim. O kadar küçük yaşta kendimi disipline etmeye başladım ki bu da benim hem kişisel hem de profesyonel gelişimimde çok etkili oldu.” dedi. Dansın ve sanatın, hayatında kendini ifade etme biçimi olduğunu vurgulayan oyuncu, dans etmeye devam ettikçe iç huzurunu ve dengeyi bulduğunu dile getirdi.
Dizideki karakteri Güneş ile ilgili de konuşan Koyuncuoğlu, Güneş’in güçlü bir kadın olduğunu ve bu karakterle pek çok genç kadına örnek olmayı hedeflediğini belirtti. “Güneş, ekonomik olarak zor şartlarda olsa da kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış bir karakter. Bu projede yer alarak birçok genç kadına ilham olabileceğimi düşündüm,” ifadelerini kullanan oyuncu, dizinin topluma güçlü kadınların hikayesini anlatmak adına önemli bir görev üstlendiğini vurguladı.
Programda kişisel hayatına dair de açıklamalar yapan Koyuncuoğlu, aşk ve ilişkilere olan bakış açısını da paylaştı: “Aşk, dünyanın en güzel şeyi. Gerçekten kendinizi sevdiğinizde ve kendinizle barıştığınızda, hayatınıza o dengeyi bulacağınız birini çekiyorsunuz,” diyerek, son yıllarda kendisiyle olan ilişkisini güçlendirdiğini ve daha olgun bir dönemde olduğunu ifade etti.
Kariyer hedefleri ve oyunculuk serüveninde yaşadığı zorluklar hakkında konuşan oyuncu, sektörün ticaretle birleşmesi sonucu sanatın bazı yönlerinin yozlaştığını, ancak bu durumun onu yıldırmadığını söyledi. “İstanbul’un Sonu Güneş” dizisinde yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Koyuncuoğlu, “Böyle bir yapımda yer almak ve böylesine güçlü bir karakteri canlandırmak büyük bir fırsat,” şeklinde konuştu.
Hira Koyuncuoğlu, gelecek projelerinde de cesur ve etkileyici kadın karakterlere hayat vermeyi hedeflediğini ifade ederek, sanat yolculuğuna emin adımlarla devam edeceğini belirtti.
Havva ERTÜRK