Ege’nin sakin yüzü Urla, yaz kalabalığının çekilmesiyle birlikte kendi gerçek kimliğine bürünüyor. Zeytin dallarının rüzgârla dans ettiği, lavanta kokularının rüzgâra karıştığı bu kasabada her şey yavaşlıyor. Kahve molaları uzuyor, sahil yürüyüşleri dinginliğe dönüşüyor. Urla, sonbaharda doğanın, sanatın ve lezzetin aynı potada eridiği nadir yerlerden biri haline geliyor.
Hem Şarap İçin Hem Dinlenin
Urla’da sonbahar, bağbozumu ile başlar. İlçenin bereketli topraklarında yetişen üzümler, butik şarap üreticilerinin mahzenlerinde yeniden hayat bulur. Urla Bağ Yolu üzerinde sıralanan şarap evleri, ziyaretçilerine sadece tadım değil, aynı zamanda doğanın döngüsünü hissettiren bir deneyim sunar. Burada bir yandan şarabınızı yudumlayıp bir yandan da ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.
Kadehinizdeki her yudumda Ege rüzgârını, toprağın bereketini ve Urla’nın karakterini bulmak mümkündür. Bu yüzden bağbozumu zamanı, Urla’da bir etkinlik değil; bir yaşam ritüelidir.

Zeytin Festivaliyle Capcanlı Bir Urla
Ekim ayı geldiğinde Urla sokakları zeytin kokusuyla dolar. Urla Zeytin Festivali, bölgenin geleneksel lezzetlerini, el emeği ürünlerini ve kültürel birikimini aynı çatı altında toplar.
Yöresel üreticiler, ev yapımı zeytinyağlarını, reçellerini ve ot yemeklerini sergiler. Meydanlarda halk oyunları, konserler ve sanat stantlarıyla kasaba adeta bir açık hava sahnesine dönüşür.
Urla’da zeytin yalnızca bir ürün değil; bu toprakların kimliği ve ruhudur.
Doğayla Baş Başa: Yürüyüş ve Bisiklet Rotaları
Urla, sonbaharda doğaseverlerin vazgeçilmez rotası olur. Zeytinlikler, lavanta tarlaları ve bağ yolları arasında yürüyüş yapmak, ruhu tazeler.
Urla Yarımadası ise bisiklet tutkunları için deniz manzaralı eşsiz parkurlar sunar. Serin rüzgârın eşlik ettiği bu rotalar, şehirden uzaklaşıp doğayla yeniden buluşmak isteyenler için birebirdir.
Burada Yaz Bitmiyor
Ege’de deniz hiçbir zaman sahneden çekilmez. Altınköy, Demircili ve Kum Denizi plajlarında sonbaharda bile denize girmek mümkündür. Güneş hâlâ sıcaktır, su hâlâ davetkâr… Gün batımında kıyıda yürüyüş yapmak, deniz sesleri arasında kahve içmek, Urla’nın huzurunun en saf hâlidir.
Sanatla Dolu Bir Kasaba
Urla’da sonbahar, aynı zamanda sanatın yeniden canlandığı mevsimdir. Galerilerde yeni sergiler açılır, sokaklarda müzik yankılanır, tiyatrolar perdelerini aralar.
Yerel sanatçıların atölyelerinde seramikten tabloya, heykelden takıya uzanan eserlerle karşılaşmak mümkündür. Urla’da sanat, tıpkı doğa gibi nefes alır.

Ulaşım ve Seyahat İpuçları
Urla, İzmir şehir merkezine sadece 40 dakika uzaklıkta. Özel araçla ya da İZBAN ve ESHOT bağlantılı otobüslerle kolayca ulaşılabiliyor. Yaz aylarının kalabalığı geride kaldığından, bu mevsimde yollar sakin ve geziler çok daha keyifli.
Sonbahar’ın Huzuru Burada
Urla’da sonbahar, yalnızca bir mevsim değil; hayatın hızını düşüren bir nefes gibidir. Zeytin ağaçlarının gölgesinde dinlenmek, sanat dolu sokaklarda gezmek, deniz kenarında sessizce oturmak…
Hepsi Urla’da yaşamın anlamına yeniden dokunmanın bir yoludur.
Bu yüzden Urla, Ege’nin sadece bir kasabası değil; sonbaharı en zarif haliyle yaşamak isteyenlerin sığınağıdır.
Sıla SOLAKLAR VERİM

