Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Göcek açıklarında yer alan Göbün Koyu, dar bir geçidin ardına saklanmış masalsı bir dünya sunuyor. Çam ve zeytin ağaçlarıyla çevrili, cam gibi berrak sulara sahip bu koy, sadece mavi yolculuk yapan teknelerin değil, aynı zamanda doğayla baş başa kalmak isteyen huzur arayıcılarının da gözdesi. Tropik adaları andıran atmosferiyle adeta Türkiye’nin Karayipleri…

Göcek koyları arasında en korunaklı noktalardan biri olarak bilinen Göbün Koyu’nun belki de en büyüleyici yönü, suyun altındaki tarihî izler. Domuz Adası’nın hemen güneyinde yer alan koyun batı bölümünde, geç Bizans döneminden kalma kalıntılar ve eski Rum yapılarına ait taş izleri bulunuyor. Dalış meraklıları için adeta açık hava müzesi niteliği taşıyan bu su altı hazineleri, Göbün’e mistik bir derinlik katıyor.
Koyun giriş kısmı oldukça dar; öyle ki uzaktan bakıldığında fark edilmesi bile güç. Bu doğal yapı sayesinde rüzgardan tamamen korunaklı hale gelen koy, mavi yolculuk yapanlar için güvenli bir sığınak niteliğinde. Demirlemek için en uygun alan, girişteki sancak tarafında yer alan tepenin iç bölgesi. Burada küçük ama şirin bir rıhtım bulunuyor. Ayrıca kıyıya sıfır konumda, taşlarla çevrili bir restoran da hizmet veriyor. Gün batımında bu restoranda deniz manzarası eşliğinde yemek yiyenler, adeta zamanın durduğunu söylüyor.

Göbün Koyu’nda herhangi bir yerleşime izin verilmiyor. Bu da bölgeyi bakir ve bozulmamış doğallığıyla öne çıkarıyor. Sessizliği, sakinliği ve temiz havasıyla Göbün, şehirden kaçıp sadece doğanın sesini duymak isteyenler için eşsiz bir kaçış noktası.
Sıla SOLAKLAR VERİM

