Tarihimizin en önemli günlerinden birini kutluyoruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde 1923 yılında kurulan Cumhuriyetimiz bugün tam 100. Yılını kutluyor. 100 Yıllık Cumhuriyetimizde nice başarılar sığdırdığımız tarihimizin gurur gününü yaşıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde haklarına kavuşan kadınlar, gelecek kuşaklara da örnek oldular. Kadınların başarıları ve yaptıkları ile tarihe attıkları imza gurur verici.
Cumhuriyet, bir kadın devrimi olarak ilklere imza attı. Türk kadını, dünyadaki birçok ülkedeki hemcinslerinden önce seçme ve seçilme hakkına kavuştu. Milli Mücadele’de cepheye silah taşıyan, vatan için savaşan kadınlar modern Türkiye’nin gelişmesine de öncülük etti. Bilim. sanat, tıp gibi alanlarda yürüttükleri çalışmalarla tüm dünyada da adından söz ettiren Cumhuriyet kadınları, kendilerinden sonra gelen kuşaklar için rol model oldu. Atatürk’ün çizdiği yolda, gösterdiği hedefe doğru ilerledi ve ilerleyecek…
Safiye Ali (1894-1952): Tam adı Hatice Safiye Ali, 2 Şubat 1894 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Türkiye’nin ilk kadın doktoru olan Ali’nin ailesi Osmanlı İmparatorluğu zamanında çeşitli hizmetleriyle bilinen bir ailedir. Safiye Ali, mesleki çalışmalarının yanı sıra İstanbul’da başlayan feminist harekete katıldı.
Nene Hatun (1857-1955): Nene Hatun, 1857 yılında Erzurum’un Çepni köyünde dünyaya geldi. Aziziye savunması sırasında 20 yaşında olan Nene Hatun, aynı köyden Mehmet Efendi ile evliydi. Rus ordusunun Pasinler’i işgal edip Erzurum’a doğru ilerlemesi üzerine düşman işgali altında kalma endişesi nedeniyle köyde yaşayan diğer insanlar gibi eşiyle birlikte Erzurum’a göç etti. Ruslar’ın Deveboynu Savaşı’ndan sonra Erzurum’un varoşlarındaki tabyaları da işgal etmesi üzerine Nene Hatun, üç aylık oğlunu evde bırakarak şehrin savunmasına katıldı. Nene Hatun ve ailesi savaştan sonra Erzurum’a yerleşti. 1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu’yla Kırkgöz soyadını aldı. Nene Hatun’un dördü erkek, ikisi kız olmak üzere altı çocuğu vardı. Oğullarından ikisi I. Dünya Savaşı’nda öldü.
Sadiye Hanım (1897-1951): Doğum ve ölüm tarihi bilinmeyen Sadiye Hanım, İstanbul’da yetişti. 1930 yılında çıkarılan Belediye Yasası ile kadınlara da belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanınması ile Sadiye Hanım aynı yıl belediye seçimlerine aday oldu, Kılıçkaya kasabasında belediye başkanı seçildi ve iki yıl görev yaptı. 1950 yılında Mersin’de belediye başkanı seçilen ve kendisinden sıklıkla “Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı” olarak bahsedilen Müfide İlhan Türkiye’nin “ilk kadın il belediye başkanı”dır; ondan çok daha önce Kılıçkaya beldesinde belediye başkanlığı yapan Sadiye Hanım Türkiye’deki “ilk kadın belde belediye başkanı”dır.
Süreyya Ağaoğlu (1903-1989): Türkiye’nin ilk kadın avukatı ve kadın hakları savunucularındandır. İngilizce ve Fransızca bilen Ağaoğlu, meslek yaşamı boyunca çok sayıda uluslararası konferansta Türkiye’yi temsil etti. 1946’daki girişimleri sonucu İstanbul Barosu’nun Beynelminel Barolar Birliği’ne üye olmasını sağladı. 1946-1960 arasında bu birliğin tek kadın yönetim kurulu üyesi olarak kaldı.
Gül Esin (1901-1996): 1933 yılında Türkiye’de seçilmiş ilk kadın muhtardır. 1933 yılında 32 yaşında iken yedi erkek adaya karşı yarıştı ve yaklaşık 500 oy alarak oyçokluğuyla muhtar seçildi. 11 Aralık 1933’te Halkevi gazetesinde, “Büyük inkılabın ilk kadın muhtarı, vazifen kutlu ve mutlu olsun” manşetiyle haber oldu. İki yıl süreyle muhtarlık yapan Gül Esin, kahvehanelerde kumar oynanmasının yasaklanmasının yanı sıra, çocukların okula yazdırılması, kadınların sosyal hayata hazırlanması, kız kaçırma olaylarının önlenmesi ve nikâh işlerinin düzene sokulması gibi konularda çalıştı.
Türkan Saylan (1935-2009): Atatürkçü ve Cumhuriyetçi kimliğiyle bilinen Türkan Saylan, hayatı boyunca çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif rol aldı; sağlık, eğitim, siyaset alanlarında önemli faaliyetler gerçekleştirdi. Manevi mirasını yaşatmak için, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından 2010 yılından beri “Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri” verilmeye başlandı. 13 Aralık 1935 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Cumhuriyet döneminin ilk müteahhitlerinden Fasih Galip Bey ile (evlendikten sonra Leyla adını alan) İsviçreli Lili Mina Raiman çiftinin beş çocuğunun en büyüğüydü. Kandilli Kız Lisesi’nden mezun oldu. Lisans eğitimini İstanbul Tıp Fakültesi’nde 1963 yılında tamamladı. 1964-1968 yılları arasında SSK Nişantaşı Hastanesi’nden deri ve zührevi hastalıklar uzmanlığını aldı.
YORUMLAR