Karaöz’ün en dikkat çekici yönü, turkuaz maviliğe sahip çarşaf gibi denizi. Eylül ayında bile deniz suyunun sıcaklığı yazı aratmıyor. Plajın kimi noktalarında taşlık, kimi yerlerinde ise kumluk alanlar bulunuyor; bu da yüzme deneyimine çeşitlilik katıyor. Özellikle Papaz Koyu ve Korsan Koyu, berrak suları ve bakir doğasıyla ziyaretçilerin aklında uzun süre yer ediyor.

Kamp ve Karavan Tutkunlarının Vazgeçilmezi
Karaöz, çam ağaçlarının gölgesinde denize birkaç adım mesafede kamp yapma imkanı sunuyor. Çadırını alıp gelen de, karavanıyla yolculuk eden de burada kendine huzurlu bir köşe bulabiliyor. Ayrıca doğayla uyumlu bungalovlar ve küçük pansiyonlar da tatilcilere samimi konaklama seçenekleri sağlıyor. Sessizlik, temiz hava ve yıldızlarla dolu gökyüzü, burayı kampçıların unutulmaz adreslerinden biri haline getiriyor.
Likya Yolu’nun Büyüleyici Rotaları
Karaöz sadece sahiliyle değil, çevresindeki doğal güzelliklerle de öne çıkıyor. Likya Yolu’nun ünlü rotalarından biri Gelidonya Feneri’ne buradan yürüyüşle ulaşılabiliyor. Patikalar, trekking severler için eşsiz manzaralar sunarken, gün batımında izlenen manzara kartpostalları aratmıyor. Korsan Koyu’nun sessizliği, Papaz Koyu’nun çam ağaçlarıyla çevrili sahili doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor.

Samimiyetin ve Sıcaklığın Adresi
Karaöz’de tatilin en güzel yanlarından biri, belde halkının sıcak ve samimi tavırları. Küçük lokantalarda ev yemekleri, sahildeki aile işletmelerinde taze deniz ürünleri tatilin keyfini artırıyor. Pansiyon sahiplerinin misafirperverliği, burayı büyük otellerin soğuk atmosferinden ayıran en önemli özelliklerden biri.
Hayatın Yavaş Aktığı Bir Kaçış Noktası
Karaöz’de günler dinginlik üzerine kurulu. Gündüzleri denizin serinliğinde yüzülüyor, akşamları sahilde mangal kokuları yükseliyor. Gökyüzü yıldızlarla süslendiğinde ise zamanın ağırlaştığını, hayatın yavaşladığını hissediyorsunuz. Modern hayatın hızını geride bırakmak isteyenler için Karaöz, adeta bir zaman kapsülü gibi.
Havva ERTÜRK

