Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Serkan Tatoğlu

BAYRAMLARIN TÜRK KÜLTÜRÜNDEKİ YERİ

Ramazan Bayramı, 30 günlük oruç sürecinin ardından gelen ve manevi arınmanın kutlandığı bir bayramdır. Türk toplumunda bu bayram, “Şeker Bayramı” olarak da bilinir, çünkü bu dönemde çocuklara şeker ve çikolata ikram etmek yaygın bir gelenektir. Bayram sabahı erken saatlerde kılınan bayram namazıyla başlayan kutlamalar, büyüklerin ellerinin öpülmesi ve küçüklerin sevindirilmesiyle devam eder.

Ramazan Bayramı’nın en önemli ritüellerinden biri de bayramlaşmadır. Aile üyeleri, akrabalar, komşular ve arkadaşlar bayramın ilk günü bir araya gelerek birbirleriyle bayramlaşır. Bu, sadece bir selamlaşma değil, aynı zamanda kırgınlıkların ve küskünlüklerin giderilmesi, sevgi ve saygının pekiştirilmesi için bir fırsattır. Ayrıca bu dönemde, ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar ve fitrelerin verilmesi de toplumsal dayanışmanın güzel örneklerindendir.

Kurban Bayramı, İslam dünyasında olduğu gibi Türk toplumunda da büyük bir öneme sahiptir. Hz. İbrahim’in Allah’a olan bağlılığının bir simgesi olarak, kurban kesme ritüeli bu bayramın temelini oluşturur. Kurban etinin üçe bölünerek, bir kısmının aileye, bir kısmının yakın çevreye ve bir kısmının da ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, yardımlaşma ve paylaşmanın en somut örneklerinden biridir.

Kurban Bayramı’nda da bayram namazı kılınır ve kurban kesimi gerçekleştirilir. Ardından aileler ve dostlar bir araya gelerek bayramın coşkusunu paylaşır. Bu bayramda da, özellikle çocuklar için bayramlık giysiler alınır ve bayram harçlıkları verilir. Ayrıca mezarlık ziyaretleri yapılarak vefat etmiş yakınlar anılır, onlara dualar okunur.

Geleneksel bayram kutlamaları, modern dünyanın getirdiği değişimlerden de etkilenmiştir. Günümüzde büyük şehirlerde yaşayan aileler, bayramlarda tatil yapma eğilimindedirler. Bu nedenle bayramlar, aynı zamanda tatil ve seyahat fırsatı olarak da değerlendirilir. Ancak, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, bayramlaşma mesajları ve görüntülü aramalar yoluyla da yapılabilir hale gelmiştir.

Bu modernleşme, bayramların toplumsal birliği ve dayanışmayı pekiştiren özelliklerini zayıflatmak yerine, farklı bir boyut kazandırmıştır. Bayramlar, hem geleneksel değerlerin yaşatıldığı hem de modern iletişim araçları sayesinde daha geniş kitlelere ulaşıldığı özel zamanlar olarak varlığını sürdürmektedir.

Türk toplumunda bayramlar, sadece dini görevlerin yerine getirildiği zamanlar değil, aynı zamanda sosyal bağların güçlendiği, hoşgörünün ve paylaşmanın ön plana çıktığı özel dönemlerdir. Ramazan ve Kurban bayramları, bu anlamda toplumun her kesimini bir araya getiren, birlik ve beraberliğin en güçlü şekilde hissedildiği zamanlardır.

Gelenekler, modern yaşamın dinamikleriyle harmanlanarak bayram kültürünü zenginleştirmeye devam etmektedir. Bu kültürel miras, sadece bugünün değil, geleceğin nesillerine de aktarılacak ve Türk toplumunun sosyal dokusunu canlı tutacaktır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER