Küresel ekonomide belirsizlikler artarken yatırımcılar yeniden “güvenli limanlara” yöneliyor. Ekonomist Mahfi Eğilmez, kaleme aldığı son yazısında altın ve gümüşün kriz dönemlerinde neden değer kazandığını detaylarıyla anlattı. Eğilmez’e göre, dünya ekonomisinde artan riskler ve politik dalgalanmalar, yatırımcıları bir kez daha bu iki değerli metale sığınmaya yöneltiyor. “Risk yükseldikçe güvenli limanlara kaçış hızlanır” diyen ünlü ekonomist, altın ve gümüşün önümüzdeki dönemde de yatırımcısına kazandırmaya devam edeceğini vurguladı.

Güvenli Liman Nedir?
Eğilmez, blog sitesinde yayımladığı “Güvenli Liman: Altın ve Gümüş” başlıklı yazısında, “güvenli liman” kavramının aslında bir hukuk terimi olduğunu hatırlattı. Uluslararası deniz hukukuna göre, fırtına veya kötü hava koşullarında bir geminin limana sığınmasının engellenemeyeceğini belirten Eğilmez, finans dünyasında bu kavramın riskli dönemlerde değerini koruyan yatırım araçlarını tanımlamak için kullanıldığını vurguladı.
Altının güvenli liman olarak görülmesinin temel nedeninin arzının sınırlı olması olduğunu ifade eden Eğilmez, “Dünyada bugüne kadar çıkarılan altının toplamı yaklaşık 250 bin ton. Kıt olan her şey değerlidir” dedi.
Gümüş de Artık Güvenli Liman
Mahfi Eğilmez’e göre, son yıllarda gümüş de tıpkı altın gibi yatırımcıların gözdesi haline geldi. Artan küresel riskler ve belirsizlik ortamı, gümüşü de güvenli liman kategorisine taşımış durumda. Eğilmez, “Risk arttıkça yatırımcılar diğer varlıklardan çıkıp altın ve gümüşe yöneliyor. Bu iki değerli metal, kriz dönemlerinde yatırımcıların sığınağı haline geliyor” ifadelerini kullandı.

Belirsizlik Arttıkça Talep Yükseliyor
Eğilmez’in paylaştığı grafiklerde, dünya belirsizlik endeksinin özellikle Donald Trump’ın ABD Başkanı olduğu dönemden itibaren hızlı bir yükselişe geçtiği görülüyor. Bu artışın doğal bir sonucu olarak, altın ve gümüşe talebin de katlanarak arttığına dikkat çekiliyor.
Eğilmez, “Trump’ın politikaları risk algısını yükseltiyor. Risk yükselince de güvenli liman arayışı güçleniyor. Altın ve gümüş fiyatlarındaki son dalgalanmalarda da bunu net biçimde gördük” değerlendirmesinde bulundu.
Fiyatlarda Kısa Süreli Düzeltmeler Normal
Eğilmez, altın ve gümüş fiyatlarındaki dalgalanmaların kalıcı bir düşüş anlamına gelmediğini belirterek, zaman zaman görülen geri çekilmelerin “düzeltme” niteliğinde olduğunu söyledi. Gazze’de barış ihtimalinin güçlenmesiyle değerli metallerde kısa süreli düşüşler yaşandığını, ancak Trump’ın Çin’e yönelik gümrük tehditleriyle bu düşüşlerin hızla telafi edildiğini hatırlattı.
“Trump işbaşındaysa risklerin genel olarak yükselmesi kaçınılmaz. Bu da altın ve gümüşün orta vadede değer kazanmaya devam edeceğini gösteriyor” diyen Eğilmez, yatırımcıların bu tür düzeltmeleri uzun vadeli trendden ayırması gerektiğini vurguladı.

Türk Yatırımcısı İki Koldan Kazanıyor
Mahfi Eğilmez, altın ve gümüş fiyatlarının dolar cinsinden belirlendiğine dikkat çekerek Türk yatırımcısı açısından bunun çift yönlü kazanç imkânı doğurduğunu ifade etti. “Altın ve gümüş fiyatları yükseldiğinde kazanç sağlanıyor, Türk Lirası dolar karşısında değer kaybettiğinde ise bu kazanç katlanıyor” dedi.
Eğilmez’e göre, yalnızca her iki parametrenin yani hem altın/gümüş fiyatlarının hem de dolar kurunun aynı anda düşmesi durumunda kayıp yaşanabilir. Ancak bu senaryo, piyasalarda çok sık karşılaşılan bir durum değil.
Güvenli Limanlar Yeniden Gözde
Sonuç olarak Mahfi Eğilmez, küresel risklerin ve politik belirsizliklerin artmaya devam ettiği bir dönemde altın ve gümüşün yeniden güvenli liman konumuna yükseldiğini belirtti. “Küresel rüzgâr sertleştikçe yatırımcılar limana dönüyor” diyen Eğilmez’in değerlendirmesi, önümüzdeki süreçte değerli metallerin yatırımcı portföylerinde daha da fazla yer bulacağını gösteriyor.
Şefiye YILDIRIM

