Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun ulaştığı mektuba göre, imzacılar İsrail’e baskı yapılmasını ve Gazze’ye yönelik insani yardımların önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep etti. Mektupta, özellikle kara geçiş noktalarının insani yardım için açılması ve yardım gemilerinin Gazze kıyılarına ulaşmasına izin verilmesi gerektiği vurgulandı.
İsrail’in uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini belirten çalışanlar, “İsrail’in bir anlaşmayı daha hiçe saymasına ve Avrupa Birliği’ne karşı daha fazla saygısızlık göstermesine izin verilemez” ifadeleriyle tepkilerini dile getirdi.
Somut Yaptırımlar Masada
AB personelinin kaleme aldığı mektup, yalnızca çağrı ile sınırlı kalmadı; İsrail’e yönelik uygulanabilecek bazı somut yaptırımlar da önerildi. Buna göre, insani yardım girişini engelleyen kişi ve kurumlara, özellikle de İsrailli siyasi liderlere yönelik hedefe yönelik yaptırımlar uygulanması gündeme getirildi. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) koordinasyonunda Gazze’ye güvenli insani koridorların açılması çağrısı da mektupta yer aldı.
İmzacı personel, Avrupa Birliği’nin İsrail’in en büyük ticaret ortağı olmasına dikkat çekerek, bu ilişkinin insani hukukun işletilmesi yönünde bir baskı aracı olarak kullanılabileceğini savundu.
“Cesur ve İlkesel Adımlar Atılmalı”
Mektubun en çarpıcı kısımlarından biri, Avrupa Birliği’nin küresel moral liderliği ve güvenilirliği açısından artık “cesur ve ilkesel adımlar atması gerektiği” yönündeki çağrı oldu. Diplomatik ilişkilerin askıya alınması dâhil birçok önlem sıralanırken, AB liderlerinin sessiz kalmak yerine harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.
AB yönetiminin söz konusu mektuba nasıl bir yanıt vereceği ve bu çağrıların politika düzeyinde bir karşılık bulup bulmayacağı ise merakla bekleniyor.
İHA

