Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AB Ülkelerinden Göçmen Karşıtı Önlemler: Almanya, Hollanda ve İsveç Yeni Adımlar Atıyor

Son günlerde Avrupa Birliği ülkeleri, düzensiz göçmen akışını kontrol altına almak için bir dizi yeni önlem açıklamaya başladı. Almanya, kara sınırlarındaki kontrolleri genişletirken, Hollanda ve İsveç de göçmen karşıtı yeni politikalar geliştireceklerini duyurdu. Özellikle Almanya’nın aldığı sınır kontrol kararı, Schengen Bölgesi’ndeki serbest dolaşımı etkilemeyeceği açıklanmasına rağmen tartışmalara yol açtı.

Son günlerde Avrupa Birliği

Almanya: Sınır Kontrolleri Genişliyor

Avrupa Birliği’nde en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Almanya, düzensiz göçü engellemek amacıyla kara sınırlarında kontrolleri artırma kararı aldı. Almanya İçişleri Bakanlığı, bu kararın Schengen Bölgesi ile ilgisi olmadığını, kontrollerin güvenli, düzenli ve yasal girişin sağlanmasına odaklandığını açıkladı. Almanya’nın Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre ile olan sınırlarındaki mevcut kontroller, şimdi Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Belçika ve Danimarka’yı da kapsayacak şekilde genişletildi. Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye için vize sürecinin bu durumdan etkilenmeyeceğini belirtti.

Hollanda: Katı Göçmen Karşıtı Önlemler

Göç karşıtı önlemler alan bir diğer ülke ise Hollanda oldu. Ülkede geçtiğimiz Kasım ayında yapılan seçimlerde, aşırı sağcı Özgürlük Partisi önemli bir oy oranı yakalayarak parlamentoda güç kazandı. Yeni Göç ve İltica Bakanı Marjolein Faber, Avrupa Birliği’nin en sert sığınmacı politikalarını uygulamayı hedeflediklerini açıkladı. Bu plan kapsamında, süresiz sığınma izni kaldırılacak, suç işlemiş göçmenlerin sınır dışı edilmesi kolaylaşacak ve aile birleşimi kısıtlanacak. Ayrıca, sığınma başvurularının daha sıkı inceleneceği ve kabul edilen göçmen sayısının azaltılacağı duyuruldu.

Muhalefet partileri bu planı “anti-demokratik” olarak nitelendirirken, Hollanda Mülteciler Konseyi de mültecilerin bu katı önlemler nedeniyle yüksek bir bedel ödeyeceği konusunda endişelerini dile getirdi.

İsveç: Ülkelerine Dönen Göçmenlere Maddi Destek

Göçmen politikalarında değişiklik yapmayı planlayan bir diğer ülke ise İsveç. İsveç hükümeti, ülkelerine gönüllü olarak dönmek isteyen göçmenlere 34 bin dolara kadar maddi destek sağlayacağını açıkladı. İskandinav ülkesi, uzun yıllar boyunca “insani süper güç” olarak tanınmış olsa da, son yıllarda yeni gelenleri topluma entegre etmekte zorlandığını belirtiyor. Göç Bakanı Johan Forssell, göç politikalarında bir değişimin ortasında olduklarını ve bu adımın göçü engellemek için atılan son hamlelerden biri olduğunu belirtti.

Şu anda İsveç’te göçmenler, yetişkin başına 10 bin kron, çocuk başına 5 bin kron ve aile başına 40 bin kron üst sınırında yardım alabiliyor. Yeni planla birlikte, bu destekler önemli ölçüde artacak.

Göçmen Krizi: Küresel Bir Sorun

Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2023 yılı sonunda dünyada çatışma, şiddet ve insan hakları ihlalleri nedeniyle zorla yerinden edilmiş 117 milyondan fazla insan bulunuyor. Bu sayı, 2024 sonunda 120 milyonu aşacak. Afganistan, Suriye, Venezuela, Ukrayna ve Güney Sudan gibi ülkelerden gelen mülteciler, dünya genelinde güvenli limanlar arıyor. Türkiye, İran, Almanya gibi ülkeler bu mültecilere büyük ölçüde ev sahipliği yaparken, Avrupa genelinde mülteci politikaları giderek sertleşiyor.

Almanya, 2.6 milyon mülteci ile Avrupa’da en fazla göçmene ev sahipliği yapan ülke konumunda. Almanya’yı 971 bin mülteciyle Polonya takip ediyor. Avrupa’da yükselen göçmen karşıtı politikalar, ülkelerin sığınmacı krizine verdikleri yanıtların giderek daha sert hale geldiğini gösteriyor. Hollanda ve İsveç’in son dönemde attığı adımlar da bu eğilimi doğruluyor.

Göçmen karşıtı politikaların artması, Avrupa genelinde göçmenler ve mülteciler için zorlayıcı bir sürecin habercisi olarak değerlendiriliyor. Avrupa ülkelerinin, düzensiz göçle mücadele etmek adına aldıkları bu önlemler, insani değerler ve güvenlik politikaları arasındaki dengeyi sağlamada zorlu bir yolculuğa işaret ediyor.

Ömer Faruk ALA