Nöbetçi Eczaneler
Düzenlenen kutlama töreni Atatürk Anıtına Çelenk Sunma Töreni ile başladı. Törende Vali İsmail Ustaoğlu, Garnizon Komutanı ve 9’uncu Ana Jet Üs Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Cihangir Kemal Yüzçelik ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz Atatürk Anıtına çelenk sundu. Çelenk sunumunun ardından düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile sonlandı. Çelenk Sunumu Töreninin hemen ardından Vali İsmail Ustaoğlu beraberinde Garnizon Komutanı ve 9’uncu Ana Jet Üs Komutanı Hv.Plt.Tuğg. Cihangir Kemal Yüzçelik, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile birlikte Valilik Kuvayi Milliye Salonunda 30 Ağustos Zafer Bayramı tebriklerini kabul etti.
ŞEHİR PROTOKOLÜ VATANDAŞLARI SELAMLADI
Programlar, tebriklerin kabulü sonrası Kuvayi Milliye Meydanında düzenlenen Kutlama Töreni ile devam etti. Törende Vali İsmail Ustaoğlu, Garnizon Komutanı ve 9’uncu Ana Jet Üs Komutanı Hv.Plt.Tuğg. Cihangir Kemal Yüzçelik ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile vatandaşları selamladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın günün anlam ve önemine ilişkin mesajı okundu. Daha sonra, Hava Savunma Binbaşı Mustafa Sağlam, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferinin anlam ve önemini belirten konuşma yaptı. Al bayrakların coşkuya ortak olduğu törende daha sonra Albay Cafer Tayyar Nuran Oğuz Anadolu Lisesi öğrencisi Ecem Karakılıç, Bu Vatan Kimin? İsimli şiirini, Gençlik Merkezi Gönüllü Genci Burak Salman ise Cumhuriyet isimli şiirleriyle büyük alkış aldı. Tören Balıkesir Bakım, Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Bölge Bandosu’nun gerçekleştirdiği müzik dinletisi ile devam etti. Katılımcıların hep bir ağızdan bayraklarla eşlik ettiği dinletinin ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlama Programı geçit töreni ile sona erdi.
“ORDUMUZ 30 AĞUSTOS’U ZAFERLE TAÇLANDIRMIŞTIR”
Günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı yapan Hava Savunma Binbaşı Mustafa Sağlam, “Bugün tarih sahnesinde var olduğu günden beri bağımsızlığıyla tüm dünyaya örnek olmuş, mazisi kahramanlıklarla dolu Yüce Türk Milleti’nin ve Kahraman Ordumuzun kutsal vatan topraklarını istila ederek milletimizi tarih sahnesinden silmeye kalkışan düşmana karşı tüm imkansızlıklara rağmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan büyük zaferin 101’nci yıldönümünü kutlamanın onuru ve gururunu yaşıyoruz. 30 Ağustos; Ya İstiklal Ya Ölüm tercihiyle baş başa bırakılan bir milletin neleri başarabileceğinin bağımsızlık ve onuru için nereli göze alabileceğinin en açık ispatıdır. Bilindiği üzere Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması koşulları itibariyle Türk vatanının tamamen işgalini hedef alırken, 10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Anlaşması da Türk Milleti’nin yok olması anlamına gelen çok ağır koşullar içeriyordu. 19 Mayıs 1919’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlayan destansı bağımsızlık mücadelesi aziz milletimizin yokluklara rağmen sahip olduğu tüm imkanları seferber ederek donattığı ve kendi evlatlarıyla kurduğu ordumuzun sayesinde 30 Ağustos’ta zaferle taçlanmıştır. Bu zaferle Yüce Türk Milleti; en zor koşullarda dahi mucizeler yaratabildiğini, istiklal ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya ispat etmiştir” dedi.
“TÜRK TARİHİNDE 26 AĞUSTOS’LAR ÖNEMLİDİR”
“Şanlı Türk Tarihinde 26 Ağustos’lar önemlidir” diyen Binbaşı Sağlam, “Nasıl 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesiyle kazanılan zaferle Anadolu’nun Türk Yurdu olduğu tescillenmişse, yine 26 Ağustos günü başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanmasıyla birlikte devletimizin yeniden inşa süreci başlatılmış ve ilelebet payidar kalacak yeni Türk Devleti’nin, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırılmıştır. 30 Ağustos’ta kazanılan bu zafer aynı zamanda aziz milletimizin çağdaşlaşma yolunu açan, modern çağın gerektirdiği siyasi, hukuki, ekonomik ve sosyal reformları gerçekleştiren Türk inkılabına ışık tutan meşale olmuştur. 2 bin 232 yıllık ordu geleneğine sahip, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Akdeniz’e bir küheylan olup akan, gücünü aziz milletimizin sevgi ve desteğinden alan Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri geçmişte olduğu gibi bugün de Yüce Milletimizin temel karakteri olan ve hiçbir zaman ödün vermeyeceği egemenlik ve bağımsızlığını, şehit kanlarıyla yoğurulup bayraklaşan kutsal vatan topraklarının ve güvenliğinin teminatı olmaya devam edecektir. Güçlü bir orduya sahip olmanın önemini çok iyi bilen Türk halkı 15 Temmuz menfur darbe girişimi sonrasındaki süreçte Peygamber Ocağı olarak adlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin, vatanını, milletini ve bayrağını canından aziz bilen gerçek askerleriyle vatanı satan hainleri birbirinden ayırd ederek ordusuna sahip çıkmış ve ordu-millet el ele anlayışı doğrultusunda emsalsiz basiretini bir kez daha sergilemiştir” şeklinde konuştu.
“TSK MİLLETİMİZİN EMRİNDE VE GÖREVİNİN BAŞINDADIR”
Var güçleri ile çalışmalarına devam edeceklerini belirten Binbaşı Mustafa Sağlam konuşmasını şu şekilde sürdürdü, “Bayrak, vatan, devlet ve millet için ölürsem şehit, kalırsam gaziyim anlayışıyla devletimizin bekası için yurt içinde ve yurt dışında başarılı harekâtlar icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri Yüce Milletimizin emrinde ve görevinin başındadır. Unutulmasın ki millet olarak bundan 101 yıl önce Dumlupınar’da aziz şehitlerimizin destansı mücadeleleri ve mübarek kanlarıyla tescil eden iradeye bugün de sahibiz. Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak, ekonomik, siyasi ve sosyal olarak ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 30 Ağustos Zaferi özellikle bugün ülkemizin birliğine, dirliğine, su topraklardaki varlığına kast eden terör örgütleri ve onların dış destekçileri için ders olmalıdır. Bunun en yakın kanıtı; 15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında milletimizin ortaya koyduğu tavır, bu topraklarda Büyük Taarruz Ruhunun ne kadar diri olduğunun göstergesidir.”
Burcu DEMİR