Üşüdüğünüzde ya da ani bir korku yaşadığınızda vücudunuzda beliren “tüylerin kabarması” hissi aslında sadece yüzeysel bir tepki değil. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bilimsel araştırmaya göre bu durum, cilt altındaki küçük kasların sempatik sinir sistemi aracılığıyla kasılmasıyla başlıyor. Ancak olay burada bitmiyor.
Bu kasılma yalnızca tüyleri dikleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kıl köklerine de sinyal gönderiyor. Böylece vücut, dış koşullara hem kısa vadeli hem de uzun vadeli biyolojik bir yanıt veriyor.

Korku, Soğuk ve Duygularla Tetikleniyor
Evrimsel bir kalıntı gibi görülen bu tepki aslında hayati bir mekanizmaya işaret ediyor. Hayvanlarda savunma mekanizması olarak işleyen “tüy kabartma” refleksi, insanlarda da farklı bir görev üstleniyor.
Soğuk havalarda ya da korku anlarında devreye giren bu sistem, derinin yüzeyindeki tüyleri kabartırken aynı anda kök hücreleri harekete geçirerek yeni saç ve kıl gelişimini tetikliyor. Yani bu biyolojik refleks, sadece anlık koruma sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda uzun vadede cilt sağlığını da destekliyor.

Saç ve Kıl Yenilenmesini Başlatıyor
Harvard’daki araştırmacılar, bu refleksin basit bir kasılma olmadığını özellikle vurguluyor. Tüylerin diken diken olmasına yol açan bu uyarım, kök hücreleri etkileyerek saç ve kıl yenilenmesini başlatıyor.
Böylece vücut, hem soğuğa hem de duygusal streslere karşı hazırlıklı hale geliyor. Bilim insanlarına göre bu keşif, ileride saç dökülmesi ve cilt sağlığı üzerine geliştirilecek tedavilerde önemli bir kapı aralayabilir.

Cell Dergisinde Yayımlandı
Fareler üzerinde yapılan deneylerle doğrulanan bu sonuçlar, dünyanın saygın bilimsel dergilerinden Cell’de yayımlandı. Çalışma, kök hücrelerin çevresel faktörlere nasıl tepki verdiğini gösteren en önemli kaynaklardan biri olarak kabul ediliyor.
Uzmanlar, bu bulgunun yalnızca biyolojik bir refleksi açıklamakla kalmadığını; aynı zamanda saç dökülmesi, kellik ve cilt yenilenmesi gibi alanlarda yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine de ışık tutabileceğini belirtiyor.
Görünüşte sıradan olan “tüylerin diken diken olması” refleksi, aslında vücudun hem savunma hem de yenilenme mekanizmasının bir parçası. Bilim dünyasının gündemine oturan bu araştırma, insan vücudunun doğayla olan bağlarını ve evrimsel mirasını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ömer Faruk KARATOSUN

