ABD Kongresi’nden Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini Suriye’ye taşıma ihtimaline yönelik sert uyarılar geldi. Temsilciler Meclisi üyeleri Gus Bilirakis ve Brad Schneider, bu olasılığı içeren endişelerini ABD Dışişleri Bakanlığı’na ilettikleri resmi bir mektupla duyurdu. Söz konusu gelişme, bölgede yeni bir diplomatik ve askeri kriz sinyali olarak yorumlandı.
Stratejik Dengeler Sarsılabilir
Mektupta, Türkiye’nin elindeki S-400’leri Suriye’ye transfer etmesinin “tehlikeli bir tırmanış” anlamına geleceği vurgulandı. Temsilciler, bu hamlenin İsrail’in güvenliğini doğrudan tehdit edeceğini ve ABD’nin uyguladığı yaptırımların ciddiyetini zedeleyeceğini belirtti. Özellikle sistemin Suriye’nin batısına konuşlandırılması durumunda İsrail Hava Kuvvetleri’nin operasyonel kabiliyetlerinin ciddi biçimde sekteye uğrayabileceği ifade edildi.
“Sistemin Yerini Değiştirmek, İhlali Silmez”
CAATSA yaptırımlarına da değinen Kongre üyeleri, Türkiye’nin S-400’leri başka bir ülkeye taşımasının ABD yasaları açısından bir çözüm teşkil etmeyeceğini söyledi. Mektupta, “Sistemin yerini değiştirmek ihlali silmez, sadece başka bir yere taşır” ifadesi dikkat çekti. Bu adımın, ABD’nin yaptırımlar konusundaki tutarlılığına zarar vereceği ve uluslararası alanda tehlikeli bir emsal oluşturabileceği vurgulandı.
Kontrol Kimde Olacak?
Bir diğer önemli nokta ise sistemin kontrolünün kimde olacağına dair belirsizlik. Türk personelin sistemi Suriye topraklarında işletmeye devam etmesi, İsrail ile doğrudan bir çatışma riskini artırırken, sistemin Suriyeli güçler veya İran destekli vekil grupların eline geçmesi, ABD’nin bölgedeki etkinliğini daha da zayıflatabilir.
Erdoğan’a Yönelik Sert Eleştiriler
Mektupta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgesel politikalarına da doğrudan eleştiriler yer aldı. Türk F-16’larının Yunanistan ve Güney Kıbrıs hava sahasını ihlal ettiği iddiaları, Ankara’nın Hamas’a verdiği destek ve İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi gibi başlıklar da dosyada kendine yer buldu.
Gizli Brifing Talebi
ABD’li vekiller, S-400’lerin Suriye’ye transferinin ABD kuvvet yapılanmasına, İsrail’in niteliksel askeri üstünlüğüne ve genel bölge güvenliğine etkilerine dair kapsamlı bir analiz yapılmasını talep etti. Ayrıca ilgili kurumlara ve Kongre üyelerine kapalı kapılar ardında bir güvenlik brifingi verilmesi çağrısında bulunuldu.
Yeni Bir Gerilim Dalgası Mı?
Söz konusu mektup, Türkiye’nin olası S-400 transferinin yalnızca bir füze sistemi hareketi değil, ABD’nin uluslararası güvenilirliği ve stratejik duruşu açısından da kritik bir sınav olacağı vurgusuyla sona erdi. Ankara’nın bu konudaki netleşmeyen pozisyonu, önümüzdeki günlerde hem diplomatik sahada hem de bölgedeki güvenlik politikalarında yeni bir gerilim dalgasının habercisi olabilir.
HABER MERKEZİ