Türkiye, Milli Dikey Fırlatma Sistemi (MİDLAS) üzerinden SİPER 1-D hava savunma füzesini başarıyla fırlatarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Eylül ayında gerçekleştirilen bu test, savunma sanayiinde stratejik bağımsızlığa giden yolda Türkiye’nin elini güçlendirdi. Dünyada yalnızca sınırlı sayıda ülkenin sahip olduğu dikey fırlatma sistemleriyle uyumlu yerli füze teknolojisine erişmek, Türkiye’nin bölgesel dengelerde rolünü daha da artırdı.

Yunan Basınında Şok Etkisi
Yunan basını, bu gelişmeyi “Eyvah Türkiye dengeleri değiştirdi” başlığıyla duyurdu. Haberlerde özellikle Ege ve Doğu Akdeniz’e dikkat çekilerek, Türk donanmasının uzun menzilli hava savunma bölgeleri kurabilecek seviyeye geldiği vurgulandı. Yunan kaynaklara göre MİDLAS’ın İstif sınıfı fırkateynlere entegre edilmesi, bölgede askeri güç dengelerini Türkiye lehine değiştirecek.
Ege ve Doğu Akdeniz’de Yeni Dönem
MİDLAS ve SİPER 1-D’nin entegre edilmesiyle, Türk donanmasının hem Ege’de hem de Doğu Akdeniz’de caydırıcılığının artacağı öngörülüyor. Bu sayede Türkiye, deniz üzerinde geniş alanları kapsayacak şekilde uzun menzilli hava savunma kabiliyeti kazanmış olacak. Yunan basınındaki yorumlarda, bu durumun mevcut askeri tabloyu köklü biçimde değiştirdiği ifade edildi.

Geçmişten Bugüne Başarı Zinciri
Türkiye’nin bu başarısı, aslında yıllardır süren yerli ve milli savunma yatırımlarının sonucu olarak görülüyor. 2022’de kara konuşlu HİSAR-RF füzesiyle yapılan ilk MİDLAS denemesi, bu yolda önemli bir kilometre taşıydı. O tarihten bu yana atılan adımlar, SİPER 1-D füzesiyle birleşerek deniz platformlarında da kullanılabilir hale geldi. Bu süreç, Türk savunma sanayisinin karadan denize uzanan stratejik hamlelerle ne kadar hızlı ilerlediğini gösteriyor.
Stratejik Özerklik ve Küresel Boyut
Yunan basınında yapılan değerlendirmelerde, Türkiye’nin bu adımıyla stratejik özerklik kazandığına dikkat çekildi. Dünyada yalnızca birkaç ülkenin sahip olduğu dikey fırlatma sistemi ile uyumlu yerli füze kombinasyonu, Türkiye’nin uluslararası arenadaki pozisyonunu da güçlendiriyor. Özellikle NATO içerisindeki rolü açısından, bu gelişmenin Türkiye’ye ek bir prestij kazandıracağı belirtiliyor.
Yunanistan’ın Tepkileri
Yunan basını, Türkiye’nin bu teknolojik ilerlemesini endişeyle karşılarken, Atina yönetiminin nasıl bir savunma stratejisi geliştireceği merak konusu oldu. Özellikle Fransa ve ABD’den alınan hava savunma sistemlerinin bu gelişmeler karşısında yeterli olup olmayacağı tartışılıyor. Bazı yorumcular, Yunanistan’ın savunma planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını belirtiyor.

Türkiye’nin Yol Haritası
Türkiye açısından bakıldığında, bu başarı sadece bir testten ibaret değil. Önümüzdeki dönemde SİPER 1-D’nin seri üretime geçmesi ve MİDLAS’ın farklı deniz platformlarına entegre edilmesi hedefleniyor. Bu adımlar tamamlandığında Türk donanması, hem milli hem de bağımsız hava savunma kabiliyetine kavuşarak bölgesinde önemli bir güç merkezi olacak.
HABER MERKEZİ

