Çölde Gibi Ama Denizin Kıyısında
Patara Plajı, adını hemen arkasında yer alan Patara Antik Kenti’nden alıyor. Plajın girişinde ücretli bir sistem bulunsa da, Müze Kart sahipleri bu eşsiz güzelliğe ücretsiz ulaşabiliyor. Burası yalnızca uzun sahiliyle değil, rüzgârın şekillendirdiği etkileyici kum tepeleriyle de dikkat çekiyor. Adeta bir çöl atmosferi sunan bu manzara, yıllar içinde birçok Yeşilçam filmine de ev sahipliği yapmış durumda.
At Sırtında Antik Kent Gezisi
Patara’nın sunduğu deneyim yalnızca güneşlenmek ve yüzmekle sınırlı değil. Kumulların arasında veya antik kalıntılar arasında atla gezinti yapabileceğiniz özel turlar, bölgeye gelen ziyaretçilere farklı ve unutulmaz anlar yaşatıyor. Doğa ve tarih burada iç içe geçmiş durumda.
Caretta Caretta’ların Sessiz Misafiri Olun
Patara, yalnızca insanlara değil, nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta caretta kaplumbağalara da ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle plaj kullanımı belirli saatlerle sınırlandırılmış. Kaplumbağaların yumurtlama dönemlerinde sahile yalnızca sabah ve akşam saatlerinde girişe izin veriliyor. Bu da bölgenin ne kadar hassas ve doğaya duyarlı bir yaklaşımla korunduğunu gösteriyor.
Ulaşım Kolay, Deneyim Eşsiz
Antalya sınırları içerisinde yer almasına rağmen Patara’ya ulaşmanın en pratik yolu Muğla’daki Dalaman Havalimanı üzerinden sağlanıyor. Dalaman’dan yapacağınız kısa bir kara yolculuğuyla bu benzersiz bölgeye ulaşabilir, kumların, tarihin ve denizin tadını bir arada çıkarabilirsiniz.
Farklı Bir Plaj Arayanlara Patara’dan Davet Var
Kendine has yapısıyla her gelenin aklında iz bırakan Patara, doğaseverlerin, tarih meraklılarının ve sakinlik arayanların ortak noktası haline geliyor. Eğer sen de kalabalıklardan uzak, özgün ve büyüleyici bir plaj arıyorsan, Patara seni bekliyor.
Şefiye YILDIRIM