Sosyal medyada zaman tünelinde sürekli karşına çıkan, arkadaş grubunda konusu açıldığında sessizliğe gömüldüğün o dizileri artık bir kenara not etme vakti! Hem uzun soluklu değil hem de çerezlik değil; bu mini diziler hem izleyicileri hem de yorumlarıyla sosyal medyayı salladı. Kimi psikolojik olarak sarstı, kimi gözyaşlarını sel etti, kimi ise sadece “Bu nasıl final?” dedirtti. İşte her bölümünde ayrı bir etki yaratan, hakkında yüzlerce paylaşım yapılan o 13 mini dizi:
- Baby Reindeer
Gerçek bir hikâyeye dayanıyor ve rahatsız edici gerçekliğiyle izleyiciyi ekrana kilitliyor. Richard Gadd’in yazıp başrolünü üstlendiği dizi, takıntılı bir saplantının karanlık dünyasını çarpıcı bir biçimde yansıtıyor. İzleyenlerin yorumu ortak: “Bu kadar gerçek olması midemi bulandırdı ama gözümü alamadım.”

- One Day
Her yılın aynı gününde buluşan Emma ve Dexter’ın 15 yıla yayılan aşk hikâyesi… Sadeliğiyle derinleşen bu yapım, kalp kırıklıklarının kolektifini kurdurdu. Kitabını ya da filmini sevdiysen, bu mini dizi seni duygusal bir yolculuğa çıkaracak.

- Ripley
Siyah-beyaz atmosferi ve Andrew Scott’un olağanüstü performansıyla ekran başından kalkamıyorsun. Suçla estetik bu kadar mı yakışır? Zekâsı ve karanlığıyla baş döndüren Tom Ripley karakteri, sosyal medyada “hipnotize oldum” yorumlarıyla öne çıkıyor.

- Eric
Benedict Cumberbatch’in başrolünde olduğu bu dizi, bir çocuğun kayboluşunun ardından zihinsel sağlıkla ilgili derin bir sorgulama sunuyor. Kuklalar ve bastırılmış duygularla örülü bu yapım, “Beklediğimden çok daha ağır geldi” diyenlerin ortak noktası oldu.

- 11.22.63
James Franco’nun başrolünde olduğu bu dizi, zamanda yolculukla JFK suikastini önlemeye çalışan bir öğretmenin hikâyesini anlatıyor. Tarihi dokunuşlar, aşk ve gerilim bir arada. Sadece bir bölüm açayım derken, finalde gözlerini kırpıyorsun.

- The Queen’s Gambit
Satrançtan anlamasan da Beth Harmon karakteri seni tahtaya oturtuyor. Kadın zekâsı, bağımlılık ve yalnızlıkla örülü bu hikâye, sadece dizi değil bir fenomene dönüştü. Satranç videoları sosyal medyada trend olduysa, sebebi bu dizi!

- Fleabag
Dördüncü duvarı yıkan kara komedi. Phoebe Waller-Bridge’in hem yazdığı hem oynadığı dizi, yalnızlık ve acıyı mizahla öyle harmanlıyor ki izlerken kahkahadan sonra burnun sızlıyor. “Hot Priest” hâlâ sosyal medyada yaşıyor.

- Extraordinary
18 yaşına gelen herkesin süper güç kazandığı evrende Jen hâlâ güçsüz. Absürt, eğlenceli ve yer yer oldukça duygusal olan bu dizi, özellikle Fleabag sevenlerin favorisi. Süper güçlerin ardındaki gerçek sorunlar, kahkahayla gözyaşını bir araya getiriyor.

- The Haunting of Hill House
Korku sevmeyenleri bile kendine hayran bırakan bir yapım. Her bölümde bir karakterin travması üzerinden işlenen hikâyeler öyle ustaca örülmüş ki, hayaletli bir köşkten çok daha fazlasını izliyorsun. Korku ve dramın kusursuz birleşimi.

- Behind Her Eyes (Gözlerinin Ardında)
Başta klasik bir aşk üçgeni gibi görünüyor ama finalde “Ben ne izledim az önce?” dedirtiyor. Doğaüstü olaylar ve psikolojik gerilimle birlikte bilinç dışına yolculuk başlıyor. Final bölümüyle sosyal medyada olay oldu.

- The Penguin
Batman evreninden çıkan bu dizi, Gotham’ın karanlık yüzünü bir mafya destanına dönüştürüyor. Colin Farrell’ın tanınmaz makyajı ve oyunculuğu tüyleri diken diken ediyor. Güç savaşı ve entrika arayanlar için ideal bir tercih.

- Chernobyl
Tarihin en büyük nükleer felaketi, beş bölüme sığdırılmış dev bir travma. Gerçeklere dayanan bu mini dizi, oyunculuk, yönetmenlik ve atmosfer anlamında sinema kalitesinde. Final bölümüyle sosyal medyada gündem olmuştu.

- Unbelievable
Gerçek bir hikâyeden uyarlanmış ve izleyeni öfkelendiren bir adalet mücadelesi. Yaşadıkları inkâr edilen genç bir kızın dramı öyle etkileyici ki, “Bu kurgudan öte bir şey” diyenlerin sesi uzun süre dinmedi.

Mini diziler artık sadece boş zaman doldurmalık değil; her biri güçlü anlatımlarıyla uzun soluklu yapımlara taş çıkartıyor. Sosyal medya da bunun farkında! Sen de “Ben neden hâlâ izlemedim?” dememek için listeni güncelle.
Şefiye YILDIRIM

