İkili ilk kez 1993 yılında Disney’in çocuk programında tanıştı. Programdan sonra yolları ayrılsa da, Justin’in yıllar sonra Britney’yle yeniden iletişime geçmesiyle aralarındaki bağ alevlendi. Kısa sürede herkesin “mükemmel çift” olarak gördüğü ikili, aşklarını gözler önünde yaşamaya başladı.

Justin, Britney’nin doğum gününde adını gül yapraklarıyla yere yazacak kadar tutkulu bir aşık haline gelmişti. Ancak bu büyü 2002 yılında bozuldu. Medya, o dönem Britney’yi koreograf Wade Robson’la ilişki yaşamakla suçladı. Her ne kadar genç şarkıcı bu iddiayı reddetse de, Justin ilişkiyi bitirdi ve sonrasında olanlar pop tarihine kazındı.
İhanet iddiaları ve medya linci
Ayrılığın ardından Justin, eski sevgilisinin özel hayatını diline doladı. Katıldığı bir radyo programında, Britney’yle olan özel ilişkilerine dair detayları anlatarak büyük tepki topladı. Ardından, adeta intikam niteliğindeki “Cry Me a River” şarkısını yayınladı. Klipte Britney’ye benzeyen bir kadının yer alması, mesajın kime gittiğini fazlasıyla açık hale getirdi.

Britney ise 2003’te “Everytime” şarkısıyla bu sessiz savaşa cevap verdi. Ancak bu dönem, onun psikolojik çöküşünün de başlangıcı oldu. Sürekli medya baskısı ve özel hayatına dair linç kampanyaları genç yıldızın yıpranmasına yol açtı.
Peri masalı trajediye dönüştü
Britney, 2023 yılında yayınladığı “The Woman in Me” adlı otobiyografisinde ilk ihaneti kendisinin değil, Justin Timberlake’in yaptığını itiraf etti. Ünlü şarkıcı, ilişkileri sürerken Timberlake’in evli bir kadınla yasak aşk yaşadığını, ancak o kadının kimliğini açıklamayacağını söyledi.

Ayrıca Britney, kitapta o dönemde Justin’den hamile kaldığını ve onun baba olmaya hazır olmadığını söyleyerek kendisini kürtaj yaptırmaya zorladığını da açıkladı. Spears, “Bu sadece benim kararım olsaydı, asla yapmazdım. Ama Justin bunu istemedi ve ben onu seviyordum.” diyerek yaşadığı travmayı anlattı.
Britney’nin çöküşü: Saçlarını kazıdığı o an
2007 yılı, Britney Spears için bir dönüm noktasıydı. Medyanın baskısı, özel hayatındaki yıkımlar ve toplumsal yargılar birleşince genç yıldız saçlarını kazıtarak bir tür özgürlük protestosu başlattı. Spears o dönemi, “Beni sürekli izliyorlardı. Saçımı kazıtmak, üzerimdeki kontrolü kırmanın tek yoluydu.” sözleriyle anlatmıştı.

Justin Timberlake’in utanç dolu yılları
Britney’nin çöküşü tüm dünyada konuşulurken, Justin Timberlake kariyerine hız kesmeden devam etti. Ancak zaman her şeyin intikamını aldı. Britney’ye yönelik tavırları nedeniyle sosyal medyada büyük tepki gören şarkıcı, sonunda kamuoyundan özür dilemek zorunda kaldı.
Yıllar sonra, sahne hayatında da talihsizlikler Justin’in peşini bırakmadı. 2025’teki bir konserinde kıyafetinin kasık bölgesine kaymasıyla yaşadığı sahne kazası, viral hale geldi. Üstelik o anlarda söylediği sözler “hard to find” (bulması zor) olunca, olay sosyal medyada alay konusu oldu.

Karma döndü, roller değişti
Bir zamanlar sevgilisini medya önünde küçük düşüren Justin Timberlake, sonunda aynı baskının hedefi haline geldi. Britney Spears’ın “delirdiği” söylenmişti ama aslında onu delirten sistem ve insanlar olmuştu.
Şimdi hikâye tam tersine dönmüş durumda: Britney kendi küllerinden yeniden doğarken, Justin Timberlake sahnede tökezleyen, psikolojik sorunlarıyla boğuşan biri olarak gündemde.

Pop tarihinin en çarpıcı hikâyelerinden biri olan bu aşk, bize bir kez daha şunu hatırlattı:
“Hiç kimse gerçekten delirmez… Bazı insanlar onları delirtene kadar.”
HABER MERKEZİ

