Osmanlı kadınlarının güzellik sırları arasında yer alan şap taşı, son yıllarda yeniden popülerlik kazandı. İçeriğinde bulunan potasyum alüminyum sülfat sayesinde tüyleri incelttiği ve çıkışlarını yavaşlattığı biliniyor. Özellikle doğallığıyla öne çıkan bu taş, cilt bakımında ağda ya da epilasyonun yerine tercih edilmeye başlandı.

Tüyleri İnceltici Etkisiyle Biliniyor
Düzenli olarak kullanılan şap taşı, tüy köklerini zayıflatarak daha ince ve seyrek çıkmasını sağlıyor. Bunun için taşın ezilerek üzerine üç yemek kaşığı su eklenmesi öneriliyor. Tüylerin alınmasının ardından hazırlanan bu karışım cilde uygulanıyor ve durulama sonrası cildin daha pürüzsüz olduğu gözlemleniyor.
Sadece Tüyler İçin Değil
Şap taşının kullanım alanı sadece tüylerle sınırlı değil. Yüzyıllar önce kötü kokuları önlemek için kullanılan bu doğal taş, bugün hâlâ doğal deodorant olarak tercih ediliyor. Koltuk altına ıslatılarak uygulandığında ter kokusunu önlüyor, gözenekleri sıkılaştırıyor. Ayrıca tıraş sonrası tahrişi azaltıyor, küçük kesiklerin kanamasını durduruyor.

Cilt Problemlerine Karşı da Etkili
Antibakteriyel özelliğiyle bilinen şap taşı, cildi yatıştırıyor. Sivilce, akne ve batık problemlerinde doğal bir destek sağlıyor. Toz haline getirilen şapın suyla karıştırılıp sivilcelere sürülmesi, iltihapların kurumasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda gözenekleri küçültmesiyle cilde daha gergin bir görünüm veriyor.
Osmanlı’dan Günümüze Uzanan Güzellik Sırrı
Osmanlı döneminde kadınların güzellik rutinlerinde yer alan şap taşı, hem hijyenik hem de ekonomik olmasıyla öne çıkıyor. Yüz ve vücut maskelerinde, ağız içi gargara olarak, diş eti sağlığını korumada da kullanıldığı biliniyor. Bugün ise doğal bakım arayışında olanlar için yeniden keşfedilen bir formül olarak dikkat çekiyor.

Kullanımda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Her cilde uygun olan şap taşı, hassas ciltlerde kullanılmadan önce küçük bir bölgede test edilmeli. Tüy alma işlemlerinden sonra haftada 1-2 kez uygulanması öneriliyor. Düzenli kullanımda hem tüylerin zayıflamasını hem de cildin daha sağlıklı görünmesini sağlıyor.
Ne ağda ne de epilasyon… Osmanlı’dan günümüze ulaşan şap taşı, doğal bakım arayanlar için eşsiz bir alternatif sunuyor. Tüyleri inceltmesi, kötü kokuları önlemesi ve cilde sağladığı faydalarla yüzyıllardır tercih edilen bu taş, doğal güzellik sırları arasında yeniden popüler hale geliyor.

Balıkesir’de Doğal Bakım Yöntemlerine İlgi Artıyor
Doğal ve sağlıklı yaşamın giderek önem kazandığı günümüzde, Balıkesirli kadınların da şap taşına ilgisi artıyor. Özellikle Edremit ve Ayvalık gibi bölgelerde yaşayanlar, doğal ürünlere yönelerek hem güzellik hem de sağlık alanında daha zararsız yöntemler arıyor.
Balıkesir’in zengin bitki örtüsü ve şifalı ürünleriyle tanınan yöresinde, şap taşının kullanımı da yeniden gündeme gelmiş durumda. Yerel aktar ve doğal ürün satan dükkanlarda şap taşına olan talep artarken, halk arasında Osmanlı’dan kalma bu yöntemin yeniden keşfedildiği konuşuluyor.

Uzmanlar, Balıkesir’in doğal kaynaklarla uyumlu yaşam kültürünün şap taşının etkilerini desteklediğini belirtiyor. Özellikle yaz aylarında sahil bölgelerinde sıkça karşılaşılan batık ve kıl dönmesi problemlerine karşı şap taşı doğal bir çözüm sunuyor.
Şefiye YILDIRIM

