Narin Güran’ın kaybolduğu gün yoğun telefon görüşmeleri yapan kişiler arasında yer alan enişte Mehmet Şevket Kaya’nın ifadesi dikkat çekti. HTS kayıtları incelendiğinde, Kaya’nın suçlamalara maruz kaldığı ve “kolluk kuvvetlerini yanlış yönlendirme” suçlamasıyla tutuklandığı bildirildi. Gözaltına alınan 4 kişinin ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılması, soruşturmanın hala tam olarak çözüme ulaşmadığını gösteriyor.
Kaya, ifadesinde kayınbiraderinin düğünü için alışveriş yapmak üzere ailesiyle birlikte hareket ettiğini ve o gün Narin’in kaybolduğundan habersiz olduğunu belirtti. “Yemek yerken kayınbiraderim Muhammet, Narin’in bizim evde olup olmadığını sordu. Eşim, Narin’in evde olmadığını söyledi. Bunun üzerine hep birlikte Narin’i aramaya başladık” dedi. Kaya’nın ifadesinde, Narin’in kaybolduğu günlerde jandarma ekiplerine yanlış bilgi verdiği için pişman olduğunu da belirttiği öğrenildi.
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Narin Güran’ın ölüm nedeninin ağız ve burun kapanması sonucu oksijensiz kalması olarak belirlendi. Raporda, küçük kızın vücudundaki travmaların ölüm sonrası oluştuğu ve Narin’in cinsel saldırı ya da zehirlenme gibi bir durumla öldüğüne dair tıbbi delil bulunmadığı kaydedildi. Bu bulgular, cinayet soruşturmasının seyrini önemli ölçüde etkileyebilir.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak başlattığı soruşturma kapsamında bugüne kadar toplamda 12 kişiyi tutukladı. Bu kişiler arasında Narin’in amcası Salim Güran, cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve Narin’in ailesi de yer almakta. Narin’in cesedinin bulunmasının ardından yapılan otopsi ve yapılan incelemeler, olayın çözümü açısından kritik öneme sahip oldu.
Narin Güran’ın cinayeti, sadece aileyi değil, tüm Diyarbakır ve Türkiye genelindeki toplumu derinden etkiledi. Herkesin merakla beklediği soruşturmanın sonuçları, adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem taşıyor. Soruşturma sürecinin nasıl ilerleyeceği ve yeni bulguların neler olacağı merakla bekleniyor. Narin’in cinayeti, toplumsal bir sorun olarak da dikkat çekiyor ve benzer olayların önlenmesi adına daha fazla önlem alınması gerektiği konusunda kamuoyunda bir farkındalık oluşturuyor.
Havva ERTÜRK
Kaynak:Habertürk