Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Merkantilizm: Ticaret Merkezli Ekonomi Anlayışı

Merkantilizm, 16. ve 17.

Merkantilizm, 16. ve 17. yüzyılda Avrupa’da egemen olan ekonomi anlayışıdır. Bu düşünce sistemi, sistemi ekonomik refahı artırmak için ticaretin ve ticaretin varlığının önemini vurgular. Merkantilist politikalar, devletin ekonomik gücünü artırmak ve diğer ülkelerle rekabet edebilmek için ticaretin ve sanayinin teşvikini sağlamak için savunur.

Merkantilistler, bir ülkenin servetini, elinde daha fazla altın ve gümüş bulunmasına bağlar. Bu nedenle, ihracatı teşvik ederek daha fazla altın ve gümüş geliri elde etmeye yönelebilirler. Aynı zamanda ithalatın azaltılmasını veya kontrolü altında gözetimi savunarak, dış ticarette fazlalık elde etmeyi amaçlayanlar.

Bu ekonomi anlayışının bir sonucu olarak, merkantilist politikalar bazen korumacı önlem olarak kendini gösterir. Gümrük vergileri, kotalar veya ihracat teşvikleri gibi ekonomik amaçlar, yerel üretimi desteklemek ve dış rekabeti azaltmak amacıyla kullanılır.

Merkantilizmin genel kusurlarından biri, ticarette aşırı kazanç ilkesini ihmal etmesidir. Bu yaklaşımı, bir ülkenin zenginliğini artırmanın diğer ülkelerin zararına olduğu düşüncesini taşır ve uzun vadede uluslararası iş birliği ve kalkınma için sonuçlara yol açabilir.

Sonuç olarak, merkantilizm tarihi olarak önemli bir rol oynamış olsa da, günümüzün modern ekonomik teorilerine göre eksikleri bulunan bir yaklaşımdır. Serbest ticaret ve küreselleşme, uluslararası ekonomik ilişkilerde giderek daha önemli hale gelmiştir. Dünya ekonomileri, işbirliği ve açık ticaretten kazanılan avantajlar üzerine yeni kurulan modellere doğru yönelmiştir. Ancak merkantilizm, ekonomik verilerin hatırlanacak ve ekonomik düşüncenin evriminde önemli bir kilometre taşı olarak anılmaya devam edecek.