Bandırma, Marmara Denizi’ni yeniden tehdit eden müsilaj sorunu ile karşı karşıya. 2021 yılında yaşanan çevre felaketinin ardından 2025 yılında yeniden ortaya çıkan müsilaj, deniz ekosistemini, balıkçılık sektörünü ve halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.

Müsilaj Nedir ve Neden Tehlikeli?

Müsilaj, deniz yüzeyinde oluşan yapışkan, sümüksü bir madde olup, suyun oksijen seviyesini düşürerek deniz yaşamını olumsuz etkiler. Bandırma sahillerinde yeniden görülmeye başlayan müsilaj, deniz canlılarının yaşam alanlarını yok ederek adeta bir ölüm tabakası oluşturuyor.

Bandırma’da Müsilajın Olası Etkileri

Deniz Ekosisteminin Çöküşü

Müsilaj, deniz yüzeyini kaplayarak su altına oksijen girişini engelliyor. Bu durum:

Balıkların ve diğer deniz canlılarının kitlesel ölümlerine,
Deniz çayırları, süngerler ve pinalar gibi ekosistem için kritik canlıların yok olmasına,
Deniz dengesinin geri dönüşü zor bir şekilde bozulmasına neden olabilir.

Balıkçılık Sektöründe Çöküş

Bandırma’nın ekonomisinde önemli bir yer tutan balıkçılık sektörü büyük risk altında:

Balık popülasyonunda hızlı azalma,
Balıkçı ağlarına yapışarak avlanmayı zorlaştıran müsilaj,
Gelir kaybı ve işsizlik riskinin artması söz konusu.

Turizm ve Kıyı Yaşamının Bitmesi

Bandırma’nın sahil güzellikleri müsilaj tehdidi altında:

Kirli, kötü kokulu sahiller nedeniyle turist sayısında büyük düşüş,
Deniz suyunun kahverengi, yapışkan bir tabakayla kaplanması,
Sahil işletmelerinde ekonomik kayıplar.

Halk Sağlığı Tehlikesi

Müsilaj sadece deniz yaşamını değil, insan sağlığını da tehdit ediyor:

Zehirli gaz salınımı ile baş ağrısı, solunum sorunları,
Kirli deniz suyu nedeniyle su kaynaklarının dolaylı kirlenmesi,
Deniz ürünleri tüketiminde güvenlik riskleri.

Marmara Denizi’nin “Ölü Deniz” Olma Riski

Eğer bu sorun kontrol altına alınmazsa:

Marmara Denizi’nde biyoçeşitlilik kaybı yaşanacak,
Ekosistem çöküşü nedeniyle deniz tamamen yaşamını yitirebilir,
Ekolojik felaketin geri dönüşü çok zor olacak.

Neler Yapılabilir?

Atık Yönetimi: Atık suların denize arıtılmadan bırakılması kesinlikle durdurulmalı.
Sanayi Denetimi: Sanayi atıkları sıkı denetim altına alınmalı.
Halk Bilinçlendirmesi: Çevre kirliliğine karşı farkındalık artırılmalı.
Doğal Alanların Korunması: Deniz çayırları ve ekosistem desteklenmeli.

Panik Yok, Ama Acil Önlem Şart!

Bandırma sahillerinde sessizce yayılan bu tehlike, sadece denizi değil, bölgenin geleceğini de tehdit ediyor. Eğer hızlı ve etkili önlemler alınmazsa, Bandırma ekonomisi, halk sağlığı ve doğal güzellikleri geri dönüşü olmayan bir kayba uğrayabilir.

Şefiye YILDIRIM