13 Şubat 1950’de Ankara’da dünyaya gelen Mahmut Mazhar Alanson, küçük yaşlardan itibaren müziğe olan ilgisiyle dikkat çekti. Ankara Devlet Konservatuvarı’nda eğitim alan Alanson, ilerleyen yıllarda Türk müziğinin en önemli gruplarından biri olan Mazhar-Fuat-Özkan (MFÖ) ile tanındı. MFÖ’nün 1971’de temelleri atılırken, Alanson’un müziğe olan tutkusu ve yeteneği grubun başarısında önemli bir rol oynadı. Grubun vokalisti, gitaristi ve aynı zamanda söz yazarı olarak yer aldığı projelerle kısa sürede büyük bir hayran kitlesine ulaştı.

Alanson’un kariyeri boyunca çıkardığı şarkılar, Türkiye’de birçok neslin hafızasında yer etti. “Güllerin İçinden”, “Sarı Laleler”, “Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da” gibi şarkıları, dönemin popüler kültüründe unutulmaz izler bıraktı. MFÖ’nün yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası arenada da adını duyurmasını sağlayan Eurovision Şarkı Yarışması’nda iki kez Türkiye’yi temsil eden grup, Alanson’un liderliğinde önemli başarılara imza attı.

Solo Kariyer ve Sinema Yolculuğu

1995 yılında MFÖ’nün müzikal çalışmalarına ara vermesiyle birlikte, Mazhar Alanson solo kariyerine odaklandı. İlk solo albümü Mazeretim Var Asabiyim Ben, büyük bir ilgi gördü. Bu dönemde, Alanson’un sanatsal yönü sadece müzikle sınırlı kalmadı ve sinema dünyasına da adım attı. 1998 yılında Cem Yılmaz ile birlikte oynadığı “Her Şey Çok Güzel Olacak” filmiyle hem oyunculuk hem de film müzikleri alanında kendini kanıtladı. “Bu Ne Biçim Hikaye Böyle” ve “Bir Zamanlar Fırtınalar Estirirdim” gibi şarkılarla sinema ve müziği başarıyla bir araya getirdi.

2000 yılında çıkan ikinci solo albümü “Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar” ise Alanson’un müzikteki çeşitliliğini ve yeteneğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu albümde Tarkan’a verdiği “Yandım” ve “Ah Bu Ben” şarkıları da büyük beğeni topladı. 2006 yılında Cem Yılmaz’ın “Hokkabaz” filminde Yılmaz’ın babası rolünde oynayan Alanson, sinema dünyasında da başarılı bir kariyer inşa etti. 2009’da Güven Kıraç ile birlikte rol aldığı “Kirpi” filminde ise kızı Eda Alanson ile başrol oynayarak oyunculuk kariyerinde yeni bir sayfa açtı.

MFÖ ve Eurovision Macerası

Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur ile birlikte kurduğu MFÖ grubu ile Türk müziğine damgasını vurdu. Grup, Türkiye’yi Eurovision Şarkı Yarışması’nda iki kez temsil ederek uluslararası arenada da tanındı. 1985 yılında İsveç’in Göteborg şehrinde “Didai Didai Dai” adlı şarkıyla yarışan MFÖ, 14. sırada yer aldı. 1988 yılında ise İrlanda’nın Dublin şehrinde “Sufi” adlı şarkıyla bir kez daha Türkiye’yi temsil eden grup, bu kez 15. sırada yer aldı. MFÖ, bu başarılarıyla Türkiye’de Eurovision denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri oldu ve ulusal kültürde önemli bir yere sahip oldu.

Grup, müziğin yanı sıra söz yazımı ve kompozisyon alanında da önemli bir etki bıraktı. Mazhar Alanson’un yazdığı şarkı sözleri, felsefi ve derin anlamlar içermesiyle dikkat çekti. Bu da onun müzikal kimliğini daha da öne çıkardı ve MFÖ’yü diğer gruplardan ayıran bir unsur oldu.

Özel Hayatı ve İnanç Dünyası

Mazhar Alanson’un sanat dünyasının yanı sıra özel hayatı da her zaman ilgi odağı oldu. İlk eşi Hale Alanson ile 1972’de evlenen sanatçının, bu evlilikten iki çocuğu oldu: Eda Alanson ve Hilmi Alanson. Kızı Eda Alanson’un gazetecilik ve metin yazarlığı kariyeri, baba-kız arasındaki sanatsal bağın ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.

Alanson, solo kariyeri sırasında tanıştığı Biricik Suden ile 2003 yılında evlendi. Mazhar Alanson, inançları ve maneviyatı ile de sık sık gündeme geldi. Tasavvufa olan ilgisi, şarkı sözlerine de yansıyan Alanson, “Yandım” adlı şarkısını Mekke’de yazdığını belirterek, maneviyatının müziğine olan etkisini vurguladı. Beş kez umreye giden Alanson, bu deneyimlerin kendisi için önemli bir ruhsal yolculuk olduğunu dile getirdi.

Mazhar Alanson: Efsaneleşen Bir Sanatçı

Mazhar Alanson, hem müziği hem de sinema kariyeri ile Türkiye’nin en değerli sanatçılarından biri olmayı başardı. MFÖ ile başlayan müzikal yolculuğu, solo projelerle devam ederken, sinemada da iz bırakmayı ihmal etmedi. Sanatı ve özel hayatıyla her zaman ilgi odağı olan Alanson, özgün şarkı sözleri, etkileyici besteleri ve oyunculuk performansıyla pek çok kuşağın gönlünde taht kurdu.

Havva ERTÜRK