Edremit’in büyüleyici atmosferinde, Kazdağları’nın serin suları arasında saklı bir efsane var: Hasan Boğuldu. Bu hikâye, yalnızca bir aşkı değil, fedakârlığın, özverinin ve kaybedilen sevginin derin anlamlarını yansıtır. Günümüzde Hasan Boğuldu Göleti olarak bilinen bu eşsiz mekân, her yıl binlerce ziyaretçiye doğal güzelliklerinin yanında bir de dokunaklı geçmişini sunuyor.

Efsanenin Başlangıcı: Aşk ve Engeller

Efsaneye göre, Hasan, Edremit Ovası’nda çalışan bir köylü delikanlıdır. Emine ise Kazdağları’nın zirvesinde yaşayan bir Yörük kızı. İkisi birbirine aşık olur, ancak bu aşk büyük bir engelle karşılaşır. Emine’nin ailesi, onun yaylalardaki zor yaşamı sürdürebilecek kadar güçlü birini seçmesi gerektiğini düşünür. Bu nedenle, Hasan’ın gücünü kanıtlaması için bir sınav yapılmasına karar verilir.

Zorlu Sınav: Hasan’ın Taşıdığı Yük

Sınav, Hasan’ın sırtına büyük bir tuz çuvalı yüklenmesi ve Emine ile birlikte Kazdağları’nın zirvesine doğru yola çıkmasıdır. Aşkı için her şeyi göze alan Hasan, bu ağır yükle yola koyulur. Ancak Kazdağları’nın dik ve taşlı yollarında ilerledikçe gücü tükenir. Hasan, çuvalı bir kenara bırakır ve dinlenmek ister. Ancak Emine, duraklamanın ailesi tarafından kabul edilemeyeceğini düşünerek yola devam eder.

Hasan’ın Acı Sonu ve Emine’nin Pişmanlığı

Hasan, yorgunluk ve çaresizlik içinde kaldığı yerde hayata veda eder. Emine, onun peşinden döndüğünde Hasan’ı hareketsiz bir şekilde bulur. Büyük bir pişmanlık içinde Hasan’ın yanında kalır ve Kazdağları’nın derinliklerinde bir daha hiç kimse onu görmez.

Bugün Hasan Boğuldu: Tarih ve Doğanın Kesişimi

Bu hüzünlü efsane, Kazdağları’nda Hasan Boğuldu Göleti olarak bilinen bölgeye ismini vermiştir. Göletin serin suları ve etrafındaki yemyeşil doğa, ziyaretçilere hem huzur hem de bu efsanenin duygusal ağırlığını sunar. Ziyaretçiler, burada hem doğanın tadını çıkarır hem de bir zamanlar bu topraklarda yaşanan derin aşkın izlerini hisseder.

Edremit’teki Hasan Boğuldu Göleti, sadece bir doğal güzellik değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en eski duygularından biri olan aşkın bir yansımasıdır. Eğer yolunuz Kazdağları’na düşerse, bu özel noktayı ziyaret ederek hem doğanın hem de tarihin bir parçası olabilirsiniz.

Havva ERTÜRK