Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat, Ali Şen’in sağlık durumu hakkında ailesinden edindiği bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Donat, Ali Şen’in artık çevresindekileri tanıyamadığını ve konuşamadığını belirtti.
“Fenerbahçe tribünlerinin efsanevi sloganı ‘Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon’ hala kulaklarımızda çınlıyor” diyen Donat, “Bugün ise Ali Şen ne konuşabiliyor ne de tanıyabiliyor… Bu gerçekten çok acı” ifadelerini kullandı.
1939 yılında Kosova’nın Prizren kentinde doğan Ali Şen, Yugoslavya’da geçirdiği gençlik döneminde Türkiye sevdası nedeniyle ailesiyle birlikte dört gün içinde Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı. İstanbul’da zor şartlar altında hayatını yeniden kuran Şen, henüz 17 yaşındayken manavlık yaparak çalışma hayatına atıldı.
O yıllarda “gavur” yaftasıyla karşılaşması, onun hayatında derin izler bıraktı. Manavlık macerası sadece 23 gün sürdü ancak bu kısa deneyim, Ali Şen’in azmi ve mücadele ruhuyla dolu geleceğinin ilk adımıydı.
Şen, kaynakçılıkta ustalaştıktan sonra yurt dışına açıldı. Danimarka’da çalıştığı dönemlerde geliştirdiği projelerle dikkat çekti ve önemli yöneticilik pozisyonlarına yükseldi. Burada tanıştığı eşi Bente Hanım ile evlendi, Adnan ve Metin adında iki çocuğu oldu.
1960’ların sonlarında Türkiye’ye dönerek dericilik sektörüne adım atan Ali Şen, kısa sürede ihracat yapan bir iş insanına dönüştü ve ülkenin ilk deri konfeksiyon ihracatçılarından biri olarak tanındı.
Danimarka’daki gazeteci dostluklarının etkisiyle Türkiye’ye döndüğünde Milliyet gazetesinde yazılar yazmaya başlayan Ali Şen, futbol dünyasının önemli isimleriyle yaptığı röportajlarla adından söz ettirdi. Özellikle Pele ile yaptığı 10 dakikalık görüşmenin 11 gün boyunca gazetede yayımlanması dikkat çekti.
Fenerbahçe Başkanı Emin Cankurtaran’a yönelik eleştirileri, onu sarı-lacivert kulübün yönetimine taşıdı. Basketbol şubesinden sorumlu olarak görev yaptı. Federasyon yıllarında tarafsızlığı ve ilkeli duruşuyla da öne çıkan Şen, kısa sürede taraftarların gönlünde taht kurdu.
Ali Şen ilk olarak 1981 yılında Fenerbahçe başkanı oldu. İlk sezonunda ligde galibiyet alamasa da sonraki sezon hem lig hem de Türkiye Kupası zaferini kulübe kazandırdı. Taraftarların sevgiyle bağırdığı “Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon” sloganı o dönemden miras kaldı.
İkinci kez 1994’te başkanlık koltuğuna oturan Ali Şen, 1995-96 sezonunda Trabzonspor’la kıyasıya geçen mücadelede takımını şampiyonluğa taşıdı. Her iki döneminde de şampiyonluk sonrası görevini bırakması, onun “zaferle vedalaşan başkan” olarak anılmasına neden oldu.
HABER MERKEZİ

