Dışarıdan bakıldığında masum ve bereketli bir meyve ağacı gibi görünen incir (Ficus carica), aslında doğada ve yaşam alanlarında ciddi etkiler yaratabiliyor. Balıkesir gibi ılıman iklimin hüküm sürdüğü şehirlerde sıkça karşılaşılan bu ağaç, köklerinden sütüne, yaprağından gövdesine kadar insan hayatını doğrudan etkileyebilecek özellikler taşıyor.

Bilim Şaşkın: Karbondioksiti Taşa Dönüştürüyor
Kenya, İsviçre, Avusturya ve ABD’den bilim insanlarının ortak yürüttüğü araştırmalar, incir ağaçlarının sadece meyve vermediğini; aynı zamanda atmosferden karbondioksit çekerek, gövdesi çevresinde taşa benzer tortullar oluşturduğunu ortaya koydu. Bu sayede hem çevrede hem de toprakta doğal taşlaşma oluşuyor. Prag’da düzenlenen Goldschmidt Jeokimya Konferansı’nda sunulan bu bulgular, incirin karbon depolama potansiyelini gözler önüne serdi.
Zurich Üniversitesi’nden Dr. Mike Rowley, incir ağacının organik ve inorganik karbonu depolayabilme kapasitesiyle agroforestry (tarımsal ormanlaşma) projelerinde değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Kur’an’da Bahsedilen İki Ağaçtan Biri
Kur’an-ı Kerim’in Tin Suresi’nde “Yemin olsun incire ve zeytine” denilerek adı geçen bu kadim meyve, tarih boyunca hem kutsal kitaplarda hem halk kültüründe önemli bir yer edindi. Ancak özellikle Türk kültüründe “ocağıma incir ağacı diktin” deyimiyle olumsuz bir sembol haline de geldi.
Neden “Ocağıma İncir Ağacı Diktin” Denir?
Bu güçlü deyim, bir kişinin düzenini bozmak, yuvasını yıkmak anlamında kullanılır. “Ocak”, geçmişten bugüne Türk kültüründe ev, aile ve yaşamın sembolüdür. İncir ağacı ise derin ve güçlü kökleriyle temel çatlatır, su borularını patlatır, evlerin duvarlarını yıkar. Bu nedenle incir ağacının evlerin, su hatlarının veya avluların yakınına dikilmesi büyük risk taşır.

Balıkesirliler Dikkat! Bu Ağaç Evinizi Yıkabilir
Balıkesir’in Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Gönen, Bandırma, Bigadiç ve Sındırgı ilçelerinde sıklıkla rastlanan incir ağaçları, özellikle Kazdağları’nın eteklerinde doğal olarak yetişiyor. Havran inciri ise coğrafi işaretli, aromasıyla ünlü özel bir tür.
Ancak uzmanlar uyarıyor: İncir ağaçları yapıların yakınına dikilmemeli. En az 8-10 metre mesafe bırakılmalı. Aksi halde zamanla ev temelinde çatlamalar, altyapı arızaları ve büyük masraflar ortaya çıkabiliyor.

Cilt Yakar, Göz Yakarsa Kör Edebilir
İncir ağacının sütü, yani beyaz lateks sıvısı, temas ettiği ciltte kızarıklık, kaşıntı ve ciddi tahrişe neden olabiliyor. Güneşle birleştiğinde ise “fitofotodermatit” adı verilen kimyasal yanıklara yol açabiliyor. Daha da önemlisi, gözle teması halinde kalıcı hasar bırakabilir. Ağız yoluyla alınması mide yanması, bulantı ve sindirim sorunlarına neden olabilir.
Bu nedenle incir ağacının budama, hasat veya temizlik işlemleri sırasında eldiven ve koruyucu kıyafet kullanılmalı; küçük çocuklar ise bu ağaçtan uzak tutulmalıdır.

Meyvesi Şifa, Sütü Zehir
İncirin meyvesi A, B1, B2 vitaminleri, lif ve antioksidan açısından oldukça zengindir. Ancak olgunlaşmamış meyveleri dahi süt salgılayabileceği için dikkatli tüketilmeli, yıkanmadan yenmemelidir. İncir sütüyle temas eden eller mutlaka sabunla yıkanmalı, göz ve ağızdan uzak tutulmalıdır.

Dikkatli Dik, Doğru Kullan!
İncir ağacı bir yönüyle kutsal, şifalı ve iklim dostu bir ağaç olsa da, diğer yönüyle yıkıcı etkiler barındırabilir. Bu nedenle incir ağacını dikerken hem yer seçimine hem de fiziksel temasına büyük özen göstermek gerekiyor. Aksi halde bu ağaç, “ocağınızı söndürebilir.”
Şefiye YILDIRIM

