Konuşmasında, iklim değişikliğinin en fazla suyu yani hayatı tehdit ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, iklim krizinin derinleştikçe su kaynaklarını kalite ve miktar yönünden olumsuz etkilediğini belirtti.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE ÇABALARINA AKTİF DESTEK VERİYORUZ”

İklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada afetlerin sıklığının ve şiddetinin arttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat ederseniz son dönemde su baskınlarıyla, sellerle, fırtınalarla, orman yangınlarıyla, kuraklıkla daha sık karşılaşmaya başladık. Özellikle Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz çanağındaki ülkeler iklim değişikliğinin olumsuz yansımalarını daha fazla hissediyor” diye ekledi.

Daha fazla konfor arayışının, tüketim hırsının ve kaynakları sınırsızca sömürme ihtirasının çevrede onulmaz yaralar açtığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tüm insanlık olarak suyu, toprağı, havayı, yeşili, ormanı bir emanet değil de, mülkü gibi gören anlayışın sebep olduğu zararın bedelini ödüyoruz. Şayet bu konuda erken tedbir almazsak önümüze çıkacak faturanın daha da kabaracağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bu anlayışla iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına aktif destek veriyor, tüm süreçlerde öncü rol üstleniyoruz.”

21 yılda her alanda olduğu gibi tarım ve sulama alanında da tarihî nitelikte adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suyu verimli kullanan, doğru yöneten ve su gibi aziz milletimizi suyla en iyi şekilde buluşturan politikalara, yatırımlara ağırlık verdik” dedi.

Burcu DEMİR