22 Mart Cumartesi günü sosyal medya hesabından açıklama yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaşananları “ekonomik bir yıkımın başlangıcı” olarak nitelendirdi. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Çok üzülüyorum. Olan yine milletimize oluyor. Bize yapılan bu siyasi müdahale, zaten kırılgan olan ekonomimize büyük zarar veriyor. Yıllardır milletin sırtına yüklenen ağır borçlar, şimdi daha da katlanıyor. Biz bu çileyi hafifletmeye çalıştık ama bu darbe girişimiyle, halk yeniden yokluğa itiliyor.”
İmamoğlu’nun açıklamaları, sadece sosyal medyada değil, piyasalarda da geniş yankı uyandırdı.
Serkan Özcan: “15 Milyar Dolarlık Sıcak Para Çıkışı Yaşandı”
Ekonomist Serkan Özcan, yaptığı paylaşımda şu çarpıcı bilgileri verdi:
“İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte sadece birkaç saat içinde 15 milyar dolardan fazla sıcak para yurtdışına çıktı. Kamu bankaları 7-8 milyar dolarlık döviz sattı ama buna rağmen TL, dolar karşısında yüzde 4’e yakın değer kaybetti. Merkez Bankası net rezervleri erimeye başladı. Borsa İstanbul’da değer kaybı yüzde 15’i buldu.”
Kerim Rota: “3 Günde 25 Milyar Dolarlık Rezerv Satıldı”
Gelecek Partili ekonomist Kerim Rota, Serkan Özcan’ın tespitlerini destekleyerek, rezerv kaybının boyutuna dikkat çekti:
“Sadece Çarşamba günü 11,5 milyar dolar, Perşembe 4-5 milyar dolar, Cuma ise 7 milyar dolara yakın satış yapıldı. Bu da üç günde toplamda yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz müdahalesi anlamına geliyor. Bu rezervler, yüksek faiz politikasının ağır maliyetiyle biriktirilmişti.”
Ali Hakan Kara: “23 Milyar Dolar Satış Görünüyor”
TCMB eski başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara ise satışların büyüklüğünü şöyle özetledi:
“Üç günde toplamda 23 milyar dolarlık döviz satışı yapılmış gibi görünüyor. Bu tablo, Merkez Bankası’nın elindeki manevra alanının daraldığını gösteriyor.”
Borsa ve Faizlerde Sıçrama
– Borsa İstanbul’da sert düşüş yaşandı, endeks %15 geriledi.
– 2 yıllık TL tahvil faizi %42,5’e, 10 yıllık tahvil faizi ise %31,3’e çıktı.
– CDS’ler 150 puan yükselerek 383’e ulaştı; bu, dış borçlanma maliyetini %4 artırdı.
– Döviz kurlarında yukarı yönlü baskı artarken, yabancı yatırımcıların TL tahvillerden çekildiği belirtildi.
Tunç Şatıroğlu: “Bir Daha O Seviyelere Dönülemeyebilir”
Ekonomist Tunç Şatıroğlu ise yaşananların kalıcı olumsuz etkiler yaratabileceği görüşünde:
“Bir kez yatırımcı güveni sarsıldığında, kur asla eski seviyelerine dönmez. Tıpkı 2021’de olduğu gibi bu üç gün, yılların emeğini geri dönüşsüz şekilde zedeleyebilir.”
Emre Alkin: “Rezervler Sıfırlandı, Güven Yoksa Para Da Yok”
Prof. Dr. Emre Alkin ise şöyle dedi:
“Yüksek faiz-düşük kur politikasıyla 125 milyar dolardan 180 milyar dolara çıkan özel sektör döviz borcu, kurdaki bu hareketlenmelerle endişe verici bir noktaya geldi. Rezerv satışıyla günü kurtarabilirsiniz ama güven ortamı olmadıkça döviz talebi durmaz.”
Sonuç: Siyasetin Bedelini Ekonomi Ödüyor
Ekonomistler ve piyasa uzmanlarının ortak görüşü, yaşanan siyasi krizin yalnızca demokratik sürece değil, aynı zamanda ekonomik istikrara da zarar verdiği yönünde. Üç gün içinde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin dışa bağımlı finans yapısında ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
HABER MERKEZİ