Zeytin Ağaçlarının Gölgesinde Sakinlik
Pissa Koyu’na adım attığınızda sizi ilk olarak doğanın sessizce sarıp sarmaladığı bir ortam karşılıyor. Gürültü yok, kalabalık yok. Telefon sinyallerinin bile çekmediği bu bölgede, doğayla baş başa kalmak bir zorunluluk değil; gerçek bir ayrıcalık. Koyun çevresini saran zeytin ağaçları ve doğal dokusu, misafirlerine sakinlik ve dinginlik vadediyor.
Masmavi Deniz, Altın Kum
Pissa Koyu’nun masmavi ve berrak denizi sabah saatlerinde neredeyse bir ayna kadar duru. İncecik kumlarla kaplı sahili, yer yer küçük çakıllarla bezeli olsa da asla rahatsızlık vermiyor. Deniz sığdan başlayarak kademeli olarak derinleştiği için çocuklu aileler ve yüzme konusunda tereddütlü olanlar için güvenli bir yüzme deneyimi sunuyor.

Zorlu Yol, Ödül Gibi Manzara
Koya ulaşmak biraz çaba istiyor. Bademli Köyü’nü geçtikten sonra stabilize bir yola giriliyor ve özellikle toplu taşıma kullananlar son bölümü yürümek zorunda kalıyor. Ancak bu zorlu yolun sonunda karşılaşacağınız manzara, tüm zahmeti unutturacak cinsten. Kendi aracıyla gitmeyi planlayanlar için dikkatli sürüş öneriliyor.
Kampçılar İçin Doğayla İç İçe Bir Durak
Pissa Koyu, kampçılar için adeta bir cennet. Ücretsiz çadır kurma alanlarının yanı sıra, tuvalet ve duş gibi temel ihtiyaçlara cevap veren ücretli kamp alanları da mevcut. Geceleri yıldızların altında dalga sesleriyle uyumak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.

Hazırlıksız Giden Pişman Olur
Pissa Koyu’nda herhangi bir market, restoran ya da büfe bulunmuyor. Bu yüzden bölgeye gelmeden önce yiyecek, içecek ve diğer ihtiyaçlarınızı temin etmeniz şart. Güneş koruyucularınız, bol su ve hafif bir piknik çantası bu deneyimi daha da keyifli hale getirebilir.
Sıla SOLAKLAR VERİM

