Cennet Koyu’na adım attığınızda sizi karşılayan ilk şey sessizlik oluyor. Ne bir tesis ne de kalabalık bir kalabalık… Sadece kuş sesleri, yosun kokusu ve çam ağaçlarının gölgesi. Yapılaşmanın dokunamadığı bu alan, doğayla iç içe olmak isteyenler için adeta bir sığınak görevi görüyor.
Zorlu Yolculuk, Büyüleyici Manzara
Koya karayoluyla ulaşmak oldukça zor. Bu da onun bugüne kadar bozulmadan kalmasını sağlıyor. Göltürkbükü veya Torba’dan kalkan günlük tekne turlarıyla koya ulaşmak mümkün. Tekneden atlayarak turkuaz suya kavuşmak, burada geçirilen dakikaları unutulmaz kılıyor.

Tesissiz ama Sınırsız Huzur
Cennet Koyu’nda herhangi bir restoran, kafe ya da duş alanı bulunmuyor. Bu nedenle ziyaretçilerin hazırlıklı gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda çevreyi temiz tutmak adına çöp torbası getirmek ve tüm atıkları beraberinde götürmek koyun doğasını korumak açısından büyük önem taşıyor.

Dalış ve Kamp Tutkunları İçin Birebir
Koyun berrak suları, şnorkelle dalış yapanlar için adeta bir açık hava akvaryumu sunuyor. Sualtı yaşamı oldukça zengin. Kamp severler içinse koyun çevresi tam bir huzur noktası. Gölgelik alanlara çadır kurarak, yıldızların altında Ege’nin gerçek doğasıyla baş başa kalmak mümkün.

Ege’nin Sessiz Hazinesi
Göltürkbükü Cennet Koyu, her geçen gün daha çok kişi tarafından keşfedilse de halen doğallığını koruyan nadir koylardan biri. Ege kıyılarında sessiz bir mola arayanlar için Cennet Koyu, hem bedenin hem ruhun dinlenebileceği bir adres. Eğer şehir kalabalığından kaçmak ve doğayla yeniden bağ kurmak istiyorsanız, rotanızı mutlaka bu eşsiz koya çevirin.
Serpil ADAK

