Amerikalı gazeteci Isaac F. Marcosson, 1923 yılında Ankara’da Mustafa Kemal Atatürk ile yaptığı röportajda, Ortadoğu’daki siyasi duruma ve Türkiye’nin yeni dönemdeki hedeflerine dair unutulmaz izlenimler edindi.
ATATÜRK: “ORTADOĞU’DA HALKLAR AYAKLANACAKTIR”
Cumhuriyetin ilk yıllarında Amerikalı gazeteci Isaac F. Marcosson’a verdiği röportajda Atatürk, Ortadoğu’nun geleceğine dair şaşırtıcı öngörülerde bulundu. Atatürk, “Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır,” diyerek bölgede doğal olmayan sınırlarla kurulan devletlerin uzun vadede kalıcı olmayabileceğine dikkat çekti.
YENİ TÜRKİYE’NİN İLK HEDEFİ: EKONOMİK KALKINMA
Atatürk, Marcosson ile Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirdiği röportajda, Türkiye’nin en önemli önceliğinin siyasi değil, ekonomik olduğunu belirtti. “Biz, dünya üretiminin de, tüketiminin de bir parçası olmak istiyoruz,” diyen Atatürk, yeni cumhuriyetin ekonomik kalkınmayı her şeyin üstünde tutacağını ifade etti. Bu hedefin, Türkiye’yi dünya ekonomisinde daha etkin bir konuma taşıma amacını yansıttığını vurguladı.
DEMOKRASİ: “İNSAN IRKININ UMUDU”
Atatürk’ün röportaj sırasında Marcosson’un “Devlet yönetiminde idealiniz nedir?” sorusuna verdiği yanıt ise demokrasiye olan inancını ortaya koydu. “Demokrasi, insan ırkının ümididir,” diyen Atatürk, Pan-İslamizm ve Pan-Turanizm gibi genişleme temelli fikirlerin yerini barışçıl bir demokrasi anlayışının alması gerektiğine inanıyordu. “Biz zor kullanma, fetih istemiyoruz. Kendi ekonomik ve siyasal kaderimizi kendimizin tayin etmesine müsaade edilmesini istiyoruz,” diyerek Türkiye’nin yeni dünya düzeninde kendi ayakları üzerinde durmayı ve özgürce karar almayı önemsediğini belirtti.
“SELF-DETERMİNASYON İLE ÖZGÜR TÜRKİYE”
Mustafa Kemal, Osmanlı İmparatorluğu’nun genişleme ve fetih politikalarını geride bırakarak, Türklerin kendi kaderini tayin hakkına dayalı bir ulus oluşturma amacını paylaştı. “Woodrow Wilson’ın ifade ettiği self-determinasyon (kendi kaderini tayin) idealine dayanan, Türklere ait bir Türkiye istiyoruz,” sözleriyle Atatürk, özgürlüğe ve ulusal iradeye verdiği önemi vurguladı. Atatürk’ün bu milliyetçilik anlayışı, ticari serbestliği, ekonomik canlılığı ve bağımsızlıkla uyumlu bir vatanseverliği ifade ediyordu.
Bu tarihi röportaj, Atatürk’ün geleceğe yönelik derin düşüncelerini ve Türkiye’nin ulusal bağımsızlık ilkelerini gözler önüne sererken, günümüz Ortadoğu ve dünya siyaseti üzerine hala geçerliliğini koruyan önemli mesajlar içeriyor.
Haber Merkezi
Kaynak: Ensonhaber